Bu konu rehberi altında Türkiye’de gerçekleştirilen açık bilim, açık erişim ve ilgili konulardaki çalışmalar derlenmeye çalışılmıştır.
Açık Bilim Türkiye : Ülkemizde gerçekleştirilen açık bilim konferansları, açık erişim konferansları ve açık bilim zirvelerinin ana sayfaları ve programları yer almaktadır.
TÜBİTAK-ULAKBİM Açık Ders Platformu: Bu platform, TÜBİTAK ULAKBİM tarafından Türkiye çapında açık bilim ve ilgili konularda farkındalık yaratmak, mevcut bilgi düzeyini artırmak, araştırmacıların proje süreçlerini kolaylaştırmak ve kamu fonlarıyla üretilen bilimsel içeriğin korunmasına katkıda bulunabilmek için hazırlanmıştır. Platformun içeriği açık bilim ve araştırma verilerinin yönetimi konusunda uzman Dr. Öğr. Üyesi Güleda Doğan ve Doç. Dr. Zehra Taşkın tarafından hazırlanmıştır. Sistemin kullanımı ile ilgili açıklayıcı videolara bu sayfadan ulaşılabilmektedir.
TÜBİTAK ULAKBİM Araştırma Verileri Yönetimi Eğitim Portalı : Bu portal, Türkiye’de görev yapan araştırmacılar, proje yöneticileri, fon sağlayıcı kurumlar ve akademik kuruluşlar için araştırma verilerinin yönetimi konusunda temel bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. Portal kapsamında araştırma verilerinin tanımı, hazırlanması, işlenmesi, analiz edilmesi, korunması, erişim sağlanması ve yeniden kullanılması gibi çeşitli unsurlar hakkında detaylı bilgiler sunulmaktadır.
HARMAN – Türkiye Akademik Arşivi: TÜBİTAK ULAKBİM’de geliştirilen Türkiye Akademik Arşivi, ulusal açık erişim arşivler, dergiler (veri sağlayıcılar) ile arama motoru servisleri (servis sağlayıcılar) arasında ilişki kurarak, uluslararası standartlara uygun olarak gereksinim duyulan açık erişim içeriğine erişim sağlayan üst veri harmanlama yazılımıdır. Yazılımla, Ulusal Kurumsal Açık Arşiv içeriklerinin üst verilerinin harmanlanması ve Türkiye Akademik Arşiv adresi üzerinden içeriğe erişim sağlanması amaçlanmaktadır.
APERTA – TÜBİTAK Açık Arşivi: TÜBİTAK desteği ile yürütülmekte olan/sonuçlanmış projelerin sonuçlarını içeren herhangi bir sunum veya yayın (makale, kitap, bildiri, tez vb.) ile bunlara ait araştırma verileri, TÜBİTAK ilgili birimleri ile enstitülerinde çalışanlar tarafından üretilen TÜBİTAK adresli yayınlar ile bunlara ait araştırma verileri, UBYT’den teşvik almış olan Türkiye adresli yayınlar ile bunlara ait araştırma verileri ile Türk Ulusal e-Bilim e-Altyapısı (TRUBA) projesi kapsamında yapılan yayınlara ait veriler ile bu yayınlara ait araştırma verileri, TÜBİTAK Akademik Dergilerinde yayınlanan makaleler ile bu makalelere ait araştırma verilerinin uygun bir veri tabanı yapısı içerisinde uzun süreli saklandığı, korunduğu, yönetilebildiği, taranabildiği ve ücretsiz erişim sağlayan arşiv.
TÜBİTAK Açık Bilim Politikası : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından yürütülen veya desteklenen projelerden üretilen yayınlar ile araştırma verilerinin yönetimi, saklanması, arşivlenmesi, derlenmesi ve dijital korunması TÜBİTAK Açık Bilim Politikasının çerçevesini oluşturmaktadır.
Türk Yükseköğretim Sisteminde açık bilim ve açık erişim politikalarının oluşturulması, geliştirilmesi ve buna ilişkin uygulamaların yönlendirilmesi çalışmalarını yürütmek üzere; 08.01.2019 tarihli ve 2019/4 sayılı Başkanlık Kararı ile Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci GÜNDOĞAN’ın yürütücülüğünde oluşturulan Açık Bilim ve Açık Erişim Çalışma Grubu, 05.03.2021 tarih ve14536 sayılı Başkanlık Olur’u ile aşağıda adı, soyadı ve Kurumu belirtilen kişiler ile yeniden teşkil edilmiştir.
ANKOS Açık Erişim Çalışmaları: Türkiye’de açık erişim arşivi oluşturma süreçlerine yönelik çeşitli düzeydeki girişimlere temel oluşturmak, destek olmak, önerilerde bulunmak, örnek uygulama ve eğitimler çerçevesinde edinilen tecrübeleri paylaşmak üzere ANKOS çatısı altında, 2006 yılında Açık Erişim ve Kurumsal Arşivler (AEKA) adıyla bir çalışma grubu kurulmuştur. Sayfada çalışma grubu tarafından oluşturulan içerik paylaşılmaktadır.
Creative Commons Türkiye : Creative Commons (CC), sağladığı özgür yasal araçlar ile yaratıcılığın ve bilginin paylaşımına, tekrar kullanımına olanak veren kar amacı gütmeyen bir organizasyondur. Bu amaçla bir açık lisanslar topluluğu sunar. Bu lisanslar herkesin kullanımına açık ve ücretsizdir. Bu sayfa da CC Türkiye ekibi tarafından oluşturulan içerik paylaşılmaktadır.
Türkiye’de açık erişim ve açık bilim: 2020 tarihli bu bildiri metninde Türkiye’deki farklı kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen açık erişim ve açık bilim faaliyetleri literatüre dayanarak incelenmektedir.
EELISA, kurucu ortakları arasında İTÜ’nün de yer aldığı “Avrupa Mühendislik Öğreniminde Yenilikçilik ve Bilim Birliği” (European Engineering Learning Innovation and Science Alliance — EELISA), bir Avrupa Üniversitesi İnisiyatifi Birliği’nin kısa adıdır.
EELISA; yedi ülkeden dokuz üniversitenin oluşturduğu bir Avrupa Üniversitesi İnisiyatifi olarak 180.000 öğrenciyi, 16.000 öğretim üyesini ve 11.000 idari personeli kapsamaktadır. EELISA Avrupa Üniversitesi’nin vizyonu; yeni bir mühendislik modeli yaratarak güncel toplumsal sorunlara akıllı ve sürdürülebilir mühendislik çözümleri üretmek, böylece geleceğin mühendislerine gerekli teknik ve sosyal yetkinlikleri sağlayarak Avrupa Eğitim Alanını dönüştürmektir. Bu vizyon doğrultusunda EELISA;
Avrupa mühendisliğini yeniden yaratmak,
mühendislik eğitimini demokratikleştirmek,
bilgi ve teknoloji transferini büyütmek,
toplumsal içericiliği yaymak,
Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini gerçekleştirmek gibi amaçları benimsemiştir.
EELISA, Avrupa mühendisliğini ve Avrupa yüksek öğrenimini uluslararası küresel bir model olan Avrupa akreditasyon sistemiyle ortaya koyacaktır. EELISA, küresel zorlukların üstesinden gelmek için teknolojiyi sürdürülebilir ihtiyaçlarla uyumlu hale getirebilecek; AB’nin kaynaklarını verimli kullanan, adil, müreffeh topluma ulaşmak için profesyonelleri ve yeni nesil mühendisleri teşvik edecektir. Avrupa Mühendisleri; disiplinlerarası alanlarda, çok dilli, çok kültürlü ve pan-Avrupa şartlarında çalışmaya hazır olacaklar.
Odağında, “Avrupa Mühendisi” kavramını hayata geçirecek öğrenciler olan EELISA, üye üniversitelere ve öğrencilerine sunmayı hedeflediği olanaklar şunlardır:
EELISA Güven Belgesi (EELISA Credentials): Öğrencilerin, mühendis adayı sorumlu bireyler olarak toplumsal sorunlara yönelik tutum ve davranışlarının, diğer öğrenciler ve öğretim üyelerince yürütülecek görüşmelerle değerlendirilmesi sonucunda EELISA Güven Belgesi edinmeleri planlanmıştır.
EELISA Derecesi (EELISA Degrees): Üye üniversitelerin, Avrupa Mühendislik Eğitimi Denklik Ağı (the European Network for Accreditation of Engineering Education – ENAEE) desteğiyle gerçekleştireceği akademik bütünleşme sonucunda lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde öğrencilere EELISA derecesi sunması hedeflenmiştir.
EELISA Diploma Eki (EELISA Diploma Supplement): Öğrencilerin, kendi üniversitelerinden alacağı derece ve EELISA Güven Belgesi’ne ek olarak, birlik üyesi diğer üniversitelerin yerleşkelerine gerçekleştireceği hareketlilik kapsamında 30 ECTS kredisini tamamlaması durumunda, EELISA Diploma eki alabilmeleri amaçlanmıştır.
EELISA Toplulukları (EELISA Communities): Üye üniversitelerin farklı bölüm ve birimlerinden öğrenci, öğretim üyesi ve idari personel ile dış paydaşların katılımıyla EELISA topluluklarının kurulması hedeflenmektedir. Bu topluluklarda, belirlenen toplumsal bir sorunun ele alınıp çözülmesine yönelik yaklaşımların eğitim, araştırma ve yenilikçilik bileşenlerini içerecek biçimde tartışılacağı çok kültürlü ve disiplinlerarası bir ortam yaratılacaktır. Topluluklar sayesinde öğrencilerin toplumsal duyarlılığı artacak, ilgilendikleri alanda endüstri ya da akademi stajlarına erişimleri sağlanacaktır.
Mühendislik eğitimi alanında dünyanın en köklü kurumları arasında yer alan İTÜ, güçlü akademik kadrosuyla ve çalışkan öğrencilerinin etkin katılımı sayesinde, EELISA kapsamında “Avrupa Mühendisi” kavramını ve mühendislik eğitimini yeniden şekillendirmektedir. Kaynak
Temel amacı açık erişimde olan kitapların keşfedilebilirliğini arttırmak olan “DOAB: Directory of Open Access Books”; 280 yayınevine ait akademik nitelikteki 12.652 kitaba erişim imkanı sunmaktadır.
InTech, öncü ve dünyanın en büyük bilim, tıp, teknoloji alanındaki kitaplarını kapsayan multidisipliner açık erişim yayıncıdır. InTech 2004’ten bu yana; yüksek kalitede araştırmaya ücretsiz online erişim sağlamak ve önde gelen akademisyenlerin çalışmalarının görünür olmasına ve tüm dünyada çeşitli yeni kitleler tarafından erişilebilir hale gelmesine yardımcı olmak amacı ile 100.000’den fazla yazar ile işbirliği yapmakta, 3.500’ün üzerinde kitap yayınlamaktadır.
9.247 kitaba ücretsiz tam metin erişim imkanı sunmaktadır. NAP, bilim, mühendislik ve tıp alanında geniş bir yelpazede yılda 200’den fazla kitap yayınlamakta, bilim ve sağlık politikasındaki önemli konularda yetkili, bağımsız-araştırılmış bilgi sağlamaktadır.
Project Gutenberg, binlerce gönüllü tarafından sayısallaştırılan 57.000’den fazla ücretsiz e-kitap sunuyor. Özellikle telif hakları süresi dolan dünya edebiyatının önemli eski eserleri yer almakta.
Open Dissertations, Amerikan üniversiteleri tarafından kabul edilmiş, 1902’den günümüze kadar uzanan doktora tezlerini içermektedir. H.W. Wilson Vakfı ve Boston’daki Cemaat Kütüphanesi ve Arşivleri desteği ile oluşturuldu. EBSCO’nun daha önce yayınlanmış olan Amerikan Doktora Tezleri’ni içeriyor.
Harvard, Princeton ve MIT’ten profesörlere ait ders notları, videolar, sesli konferanslar, açık üniversite derslerinden oluşan bir koleksiyonu içeren kapsamlı ve ücretsiz bir kaynaktır.Hem eğitimini ilerletmek isteyenler için güçlü, tamamlayıcı bir kaynak hem de ek eğitim konuları araştıran ve üniversite düzeyinde ders olarak nelerin sunulabileceğini görmek isteyenler için harika bir kaynak niteliğindedir.
Açık erişim yayıncılığın öncüsü olan BMC, BMC Biology ve BMC Medicine gibi geniş ilgi alanları, Malaria Journal and Microbiome ve the BMC series gibi uzman dergileri içeren yüksek kaliteli hakemli dergilere ev sahipliği yapmaktadır.
Directory of Open Access Journals (DOAJ) dizinlemekte olduğu 11.843 dergi ve bu dergilerde yer alan 3.216.144 makale ile dünyanın önde gelen Açık Erişim platformlarından biridir.
Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı (National Renewable Energy Laboratory -NREL) Malzeme Bilimi Merkezi’nde bilim adamı Andriy Zakutayev ve NREL Hesaplamalı Bilim Merkezi’nde veri bilimci Caleb Phillips’in liderliğinde yürütülen bir işbirliğindeki NREL ekibi, ileri enerji uygulamaları için inorganik malzemeler üzerinde çalışan araştırmacılara yönelik bir veri tabanı oluşturdu.
The High Throughput Experimental Materials (HTEM) veri tabanı, gelişmiş enerji araştırmaları için inorganik ince film malzemelere ilişkin 140.000’den fazla örnek veri girişinin bir koleksiyonudur.
Büyük miktarda yüksek kaliteli deneysel verileri kamuya sunarak yeni malzemelerin yararlı özelliklerle keşfedilmesini sağlamayı amaçlayan “The High Throughput Experimental Materials (HTEM)” veri tabanı, NREL’de (Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı) yüksek verimli deneylerden elde edilen malzemeler hakkında bilgi içerir.
Stanford Üniversitesi Kütüphanelerinin bir bölümü olan HighWire Press; Biyoloji, fiziki ve sosyal bilimler ve tıp ile ilgili ücretsiz makaleler sunar. Açık erişimli yayınlara erişim imkanı sağlayan en büyük arşivlerdendir.
Hindawi Publishing; akademik disiplinlerin geniş bir yelpazesini kapsayan, dünyanın en büyük hakemli, Açık Erişim dergilerinin yayıncılarından biridir.
Türkiye’den İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nın da ortağı olduğu, AB teknik alt yapı projesi olan OpenAIRE (www.openaire.eu ) AB finanslı politikaları teşvik etmek ve araştırmacılar, araştırma yöneticileri ve proje koordinatörlerinin politikalara uymaları için yardımcı olmak amacıyla tasarlanmıştır.
AB’nin en büyük akademik bilgi portalı haline gelen OpenAIRE yeni veri sağlayıcıları ile büyümeye devam etmektedir.
PLOS, araştırma iletişiminde bir dönüşüme öncülük ederek bilim ve tıpta ilerlemeyi hızlandırma misyonuyla kâr amacı gütmeyen Açık Erişim yayıncı olarak kurulmuştur.
Project Euclid, Cornell Üniversitesi Kütüphanesi tarafından geliştirildi. Project Euclid platformundan Matematik ve İstatistik dergilerinin bazıları Açık Erişim olarak sunulmaktadır. Project Euclid’de yer alan dergi makalelerinin% 70’inden fazlası açıktır.
PubMed, biyomedikal literatür için MEDLINE’dan 28 milyondan fazla atıf bilgisi ile yaşam bilimleri dergileri ve çevrimiçi kitapları içermektedir. Atıflar, PubMed Central ve yayıncı web sitelerinden tam metinlere bağlantılar içerebilmektedir.Açık olan makaleleri bulmak için “Free full text” filtresini kullanın.
Araştırma için 44 milyondan fazla makale içeren ScienceOpen, yayın sonrası hakem değerlendirmesi, öneriler ve sosyal paylaşım da dahil olmak üzere bir veri tabanından daha fazlasını hedeflemektedir.
“Açık Lisanslar, katı bir telif hakkı koruması içeren “her hakkı saklı” kavramı yerine “bazı hakları saklı” yaklaşımını benimser. Bu yaklaşım, her nevi eserin paylaşımına, yeniden kullanımına ve adaptasyonuna telif sahibinin belirlediği haklar çerçevesinde izin verir. Açık lisans aslında yeni bir kavram değil. Tarihsel çıkış noktasını 1980’lerde ortaya çıkan GNU kamu lisansına kadar götürebiliriz. Bu özgür yazılım lisansı, açık kaynak yazılımların özgürce kullanılması, paylaşımı ve modifikasyonunu, ayrıca bu yazılımlardan türetilen yeni yazılımların sadece aynı lisansla paylaşılmasını öngören (copyleft) ilk lisans türüydü. Dolayısıyla açık lisanslar özgür yazılım, internet aktivizmi, açık kültür gibi konuların tarihine paralel bir seyir gösterir. Özgür yazılım ile haşır neşir nesil genç yaşta hayatına son veren İnternet aktivisti Aaron Swartz’ı hatırlayacaktır. Aaron, Creative Commons açık lisanslarının kodlarını tasarlanmasında rol alarak Creative Commons’ın ilk mimarlarından biri olmuştur.” Kaynak
Creative Commons nedir?
“Creative Commons (CC), bilginin paylaşımına, tekrar kullanımına ve adaptasyonuna olanak veren lisanslama araçlarına sahip kâr amacı gütmeyen uluslararası bir organizasyondur. Creative Commons, bu amaçları gerçekleştirebilmek için açık lisanslar topluluğu sunar. Creative Commons lisansları, eserin ilk sahibinden itibaren katkı veren herkese (tüzel ya da gerçek kişiler) atıf vermek şartıyla, lisansta belirtilen haklar çerçevesinde tekrar izin almaya gerek olmadan eserin kullanımına olanak sağlar. Creative Commons lisansları logo ve lisans kodları aracılığı ile hak sahibi ile kullanıcısı arasındaki iletişimi hızlandırır, paylaşımı sağlar, kullanımı artırır, yaratıcılığı ve inovasyonu güçlendirir.
Hemen belirtmekte fayda var ki Creative Commons mevcut kanunlara alternatif bir yapılanma değil. Sağladığı insan ve makine tarafından okunabilen açık lisanslar ile yaratıcılığı teşvik edici, mevcut yapı ile birlikte çalışan bir mekanizma sunuyor. Açık lisansları sahiplenerek, gündelik yaşamımıza, işimize, çevremize yansıtarak, sınırlarını genişletebildiğimiz ölçüde desteklemek ise elbette kültürel bir değişimi gerektiriyor. Bu kültürel değişimin bir parçası olarak, telif hakları kanunlarını modernleştirme çabalarına telif hakları reformu deniyor. Bu kapsamda istisnaların neler olduğu, teknolojinin sağladığı faydaların kanunlara yansıması, kamu yararına olan içeriklere kısıtlama olmaksızın erişilebilmesi gibi pek çok konuda, özellikle son yıllarda yoğun lobi faaliyetleri sürdürülüyor.” Kaynak
Creative Commons Türkiye
Açık Kültürü Birlikte İnşa Edelim! Creative Commons tarafından sunulan açık lisansları kullanarak siz de paylaşım kültürünün bir parçası olun ve açık kültüre destek verin! Kaynak
Creative Commons telif hakkı lisansları ve araçları kanunun oluşturduğu geleneksel “tüm hakları saklıdır” yapısı içinde bir denge oluşturur. Araçlarımız bireysel yaratıcılardan büyük şirket ve kurumlara kadar herkesin eserlerine basit, standartlaştırılmış bir yol ile telif izinleri vermesini sağlar. Araçlarımızın ve kullanıcılarımızın kombinasyonu geniş ve büyüyen dijital bir halktır ve içerik havuzu telif hakları çerçevesinde kopyalanabilir, dağıtılabilir, düzenlenebilir ve üzerine inşa edilebilir.
Atıf (BY)
Lisans, kullanan kişilere orijinal esere atıfta bulundukları sürece, eserinizi dağıtma, remix, ince ayar yapma, ya da üzerine çalışma haklarını verir. Bu sunulan en kullanışlı lisanstır. Bu lisans eserin mümkün olduğu kadar çok kullanılması ve yayılması için önerilir.
Bu lisans eseri kullanan kişilere kendi eserlerini de aynı lisansla lisansladıkları sürece, remix, ince ayar yapma ve üzerine çalışma hakkı verir. Bu lisans genelikle “copyleft”ten bağımsız ve açık erişim yazılım lisansları ile karşılaştırılır. Wikipedia bu lisansı kullanmaktadır ve Wikipedia gibi içeriklerden ya da benzerlerinden yararlanan eserler için önerilmektedir.
Bu lisans diğerlerinin ticari olmayan amaçla eserinizi remix, ince ayar yaparak ya da üzerine geliştirerek kendi eserlerinde kullanmasına izin verir. Ancak ortaya çıkan yeni eseri benzer lisans ile lisanslamak zorunda değildirler.
Bu lisans diğerlerinin ticari olmayan amaçla eserinizi remix, ince ayar yaparak ya da üzerine geliştirerek kendi eserlerinde kullanmasına izin verir ve kullanan eserin orjinal lisansının aynısı ile yeni ürünü lisanslamaladır.
Bu lisans 6 lisansımız içinde en sınırlayıcı olandır. Eseriniz size atıf vererek indirilebilir ya da paylaşılabilir ancak değiştirilemez ve ticari amaçla kullanılamaz.
İlk olarak 2018 yılında gerçekleştirilen Creative Commons Certificate, tüm detayları ile CC lisanslarını ele alan, açık hareketin pratiklerini ve Commons konseptini içeren geniş kapsamlı bir sertifika programıdır. Creative Commons merkezince ücretli olarak sunulan online sertifika programında kullanılan kaynaklar Atıf 4.0 Uluslararası lisansı ile herkesin kullanımına açıktır.
Bu kaynaklar öğrenciler, eğitmenler, akademisyenler, GKAM (galeri-kütüphane-arşiv-müze) profesyonelleri, fon sağlayıcılar ve konuyla ilgilenen tüm ilgiler tarafından bir başvuru kaynağı ve eğitim materyali olarak kullanılabilir.
Creative Commons Sertifika eğitim kaynaklarının en güncel İngilizce sürümü için Certificate Resources sayfasını ziyaret ediniz. Kaynakların en güncel Türkçe sürümünü ise sertifika.creativecommons.org.tr adresinde görebilir, bölümlerin tamamını veya bir kısmını bu adresten indirebilirsiniz.
Kamu Malı Günü
“Kamu Malı Günü dünyanın pek çok ülkesinde 1 Ocak günü kutlanır ve eserlerin telif hakkı koruma süresinin sona erdiği günü ifade eder. Bu tarih ülkeden ülkeye yargı alanlarının farklılıklarına göre değişebilmektedir. İlk olarak hangi tarihte kutlandığı konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte ilk olarak 2004 yılında, Creative Commons’ın kurucu isimlerinden Lawrance Lessig tarafından gündeme getirildiği biliniyor. Kamu Malı Günü konusunda aktif çalışmalar yapan ve etkinlikler düzenleyen organizasyonlar arasında Communia, Creative Commons, Wikimedia Vakfı, Duke Üniversitesi Kamu Malı Çalışmaları Merkezi’ni sayabiliriz.
Kamu malı kavramı telif hakkı koruma süresi bitmiş veya hiç bir zaman telif hakkı ile korunmamış eserler için kullanılır. İlkinde ülkede geçerli fikri haklar kanununda belirtilen koruma süresi, ikinci durumda ise telif korumasından feragat edilmiş olması söz konusudur. Ülkemizde fikri haklar 1951 tarihli 5846 nolu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ile korunur. FSEK’e göre ‘Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder (Ek cümle: 21/2/2001 – 4630/16 md.) Bu süre, eser sahibinin birden fazla olması durumunda, hayatta kalan son eser sahibinin ölümünden itibaren yetmiş yıl geçmekle son bulur.’
“Açık Eğitim Kaynakları (AEK) “dijital ya da başka herhangi bir ortamda, kamu malı olarak veya başkaları tarafından ücretsiz erişime, kullanıma, uyarlamaya ve yeniden dağıtıma hiçbir kısıtlama olmaksızın veya sınırlı olarak izin veren açık bir lisans altında yayınlanmış olan öğretme, öğrenme ve araştırma materyalleri” şeklinde tanımlanmaktadır (William ve Flora Hewlett Vakfı tanımı). Açık eğitim kaynakları, derslerin tüm içeriğini, ders materyallerini, modülleri, ders kitaplarını, video akışlarını, testleri, görüntüleri, yazılımları ve bilgiye erişimi desteklemek için kullanılan diğer araç, materyal ya da teknikleri içerir.” Kaynak
“Geleneksel kampüs yerleşimlerinde, az sayıdaki fakülte mensubu, meslektaşlarının ders materyalleri ve ders programlarının çok azını görebilme şansına sahipken, AEK’nin ortaya çıkışıyla birlikte, öğretim elemanları, aynı konu ve bu konuya ilişkin benzer materyallerle ilgili farklı yaklaşımları görebilir hale gelmiştir. AEK’nin diğer bir yararı da, konuyla ilgili dünyadaki birçok insanın, kampüslerdeki akademik kültür kalitesini görebilmesini sağlamasıdır (Johnstone, 2005, s. 15). AEK kavramı, bilginin toplumsal bir kaynak olduğu ve bu bakış açısı çerçevesinde sosyal bir mülkiyet olarak ele alınabileceği felsefesi üzerine temellendirilmektedir (Downes, 2007, s. 29). UNESCO’ya göre; “AEK, ücretsiz ve açık olarak, isteyen herkesin yararlanmasına sunulan, belirli lisans koşulları altında birleştirme, geliştirme yapılabilen ve yeniden yayınlanabilen eğitim malzeme ve kaynaklarıdır” (Forum On The Impact Of OpenCourseware 2002, s.4). Konuyla ilgili önemli çalışmalarda bulunan William ve Flora Hewlett Vakfı tarafından yapılan başka bir tanımda; “AEK, kamusal alanda bulunan öğretme, öğrenme ve araştırma kaynaklarıdır ya da başkaları tarafından yeniden ve özgür bir biçimde kullanıma izin verilen, bir fikri mülkiyet lisansı altında piyasaya sürülen kaynaklardır ” şeklinde ifade edilmektedir.” Kaynak
“Açık eğitim kaynakları ancak bir lisansa sahip olmaları durumunda AEK’dır. Ancak, kaynağınız için lisans seçimi konusunda net bir rehber/yönerge yoktur. Peki hangi tür lisans uygundur? Uygulamada, AEK için çoğunlukla Creative Commons (CC) lisansları kullanılmaktadır. Eğitim kaynaklarının çoğu için kullanılabilecek Açık Creative Commons lisansları CC0 (Kamu Malı), CC BY (Atıf) ve CC BY-SA (Atıf-AynıLisanslaPaylaş)‘tır. Veri tabanlarının ücretsiz bir lisans ile dağıtımı için Creative Commons ideal değildir. Bunun yerine, yasal olarak uyumlu olması için ODbl, ODC-BY veya PDDL gibi özellikle uygun bir açık lisans seçilmelidir.” Kaynak
“OpenCourseWare (OCW) ilk açık eğitim kaynakları platformlarından ve açık eğitim kaynakları hareketinin önemli başlatıcılarından biridir. Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) 2002 yılında başlatılmış Open Education Consortium halihazırda tüm dünyadan ders formunda materyalleri ücretsiz lisanslar ile sunmaktadır. Diğer öncüler, hala açık eğitim kaynakları sunma amacına bağlı olan UNESCO ile William ve Flora Hewlett Vakfıdır.” Kaynak” Türkiye ’de ise bu yöndeki çalışmaların ilk defa 2006 yılında Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) öncülüğünde başlatıldığı görülmektedir ” Kaynak
2000 öğrencinin katılımı sonucu, “kitlesel açık çevrimiçi ders” veya KAÇD terimi ortaya çıktı. KAÇD’i tanımlayan bu videoyu izleyin:”KAÇD nedir?” video (4:26) Dave Cormier, CC BY 3.0.
“Veri Yönetimi, verinin güvenli, verimli ve uygun maliyetli bir şekilde toplanması, saklanması ve kullanılması uygulamasıdır. Veri yönetiminin amacı, insanların, kurumların ve bağlantılı araçların, verinin politika ve düzenleme sınırları kapsamında kullanımını optimize etmelerine yardımcı olmaktır. Böylece işletmeye en yüksek düzeyde fayda sağlayacak kararlar alabilir ve bunları hayata geçirebilirler. Kurumlar değer yaratmak için maddi olmayan varlıklara giderek daha fazla güvendikleri için güçlü bir veri yönetimi stratejisi her zamankinden daha önemli hale geliyor.
Bir kurumdaki dijital veriyi yönetmek, çok çeşitli görevler, politikalar, prosedürler ve uygulamalar gerektirir. Veri yönetimi çalışmaları, aşağıdakiler dahil olmak üzere geniş bir kapsama sahiptir:
* Çeşitli veri katmanlarında veri oluşturma, erişme ve güncelleme
* Veriyi birden fazla bulutta ve tesis içinde depolama
* Yüksek erişilebilirlik ve olağanüstü durum kurtarma sağlama
* Veriyi giderek daha çeşitli hale gelen uygulama yazılımlarında, analitiklerde ve algoritmalarda kullanma
* Veri gizliliği ve güvenliği sağlama
* Veriyi saklama programları ve yasal uyumluluk gereklilikleri uyarınca arşivleme ve imha etme
Resmi bir veri yönetimi stratejisi, kullanıcıların ve yöneticilerin faaliyetlerini, veri yönetimi teknolojilerinin becerilerini, yasal gereklilikleri ve kurumun veriden değer elde etmek için ihtiyaçlarını kapsar. ” Kaynak
Verileri Niçin Yönetmelisiniz?
“Araştırmanızı yeniden üretilebilecek şekilde düzenlemelisiniz. Verilerinizi yönetmek, projenin yaşam döngüsü boyunca verileriniz ve veri toplamanızla ilgili ayrıntıları ve prosedürleri anlamayı kolaylaştırır.
Tanınmak için verilerinizi korumalı ve paylaşmalısınız. Topladığınız veriler araştırmanızın temelini oluşturur. Bunlar sizin araştırmaya olan benzersiz katkılarınızdır ve onları korumak çalışmanızın başkaları tarafından tanınması anlamına gelir. Ayrıca bunlar çalışmanızın gelecekteki araştırmaları desteklemesini ve yeni keşifleri kolaylaştırmasını sağlar.
Fon gereksinimlerini ve araştırma politikalarını karşılamalısınız. Verilerin korunmasını ve paylaşılmasını gerektiren yetkilendirme organlarının sayısı artmaktadır. İyi bir veri yönetimi planı, finansmanınızın gereksinimlerini karşılamanıza ve koruma, dokümantasyon ve doğrulama sorunlarını ele almanıza yardımcı olacak, çalışmanızı inceleyenlerin verilerinizin özelliklerini anlamalarına yardımcı olacaktır.” Kaynak, Türkçe çeviri
Araştırma Verisi Tanımı ve Türleri
“Araştırma verisi
Araştırma verisi için üzerinde fikir birliğine varılmış bir tanım bulunmamaktadır. Alana, disipline, yapılan araştırma ve çalışmalara bağlı olarak araştırma verisi farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Araştırma verisi yeni bir kavram olmamakla birlikte, 2000’li yılların başında akademik literatürde özellikle veri yönetimi ve veri yönetim politikaları bağlamında gündeme gelmiş ve kavramsal olarak tanımlanması ihtiyacı doğmuştur.
Araştırma verisi, Açık araştırma verisi ve Açık veri sıklıkla birlikte anılıyor olmasına rağmen aynı anlama gelmemektedir.
Araştırma verisi, yapılan bilimsel araştırmalarda kullanılan, genellikle dijital formatta olan ve orijinal araştırma sonuçlarına ulaşmayı sağlayan verilerdir [1]. Araştırma verileri ile ilgili çok sayıda tanımlama yapılmıştır. Bu tanımlamaların büyük kısmında, “araştırma bulgularının doğrulanmasını sağlayan veriler” vurgusu dikkat çekmektedir. Örnek olarak, UKRIEngineering and Physical Sciences Research Council‘ın araştırma verisi tanımı verilebilir [2].
Açık araştırma verisi, bilimsel araştırma sonuçlarını destekleyen araştırma verilerine erişimde herhangi bir kısıtlama olmaması ve bu verilere herkes tarafından erişilebilmesini ifade eder [3, 4].
Araştırma verilerinin kaynağı
Veriler çok farklı kaynaklardan geliyor olabilir. Kaynaklarına göre dört temel veri grubu gözlem verisi, deneysel veri, simülasyon verisi ve türetilmiş/derlenmiş veridir.
1. Gözlem verisi: Gerçek zamanlı olarak toplanan verilerdir. En bilinen örneği, anketler aracılığıyla toplanan verilerdir. Sensörler tarafından toplanan veriler, görüntü verileri de gözlem verilerinin diğer örnekleridir. Gerçek zamanlı toplanması sebebiyle aynı verinin yeniden aynı formda üretilmesi genellikle mümkün değildir. Bu yönüyle korunması büyük önem taşımaktadır.
2. Deneysel veri: Kontrollü bir ortamda ve genellikle laboratuvar ortamında toplanan verilerdir. Gen dizilim verileri ve manyetik alan okumaları deneysel verilere örnek olarak verilebilir. Yeniden üretimi çoğunlukla mümkün olmakla birlikte, bunun maliyeti oldukça fazla olabilmektedir.
3. Simülasyon verisi: Mevcut test modellerine dayalı olarak makina tarafından üretilen verilerdir. Girdilerin ve modellerin korunması yeniden üretimini mümkün kılmaktadır. Üst veri, simülasyon verisi için oldukça önemlidir. Simülasyon verisi örnekleri ekonomik veriler ve iklim verileridir.
4. Türetilmiş/derlenmiş veri: Mevcut veri setlerinden türetilmiş, yeniden üretilmesi mümkün ancak maliyetli olan verilerdir. Metin ve veri madenleme teknikleri ile türetilen veriler ile veri tabanlarından elde edilen veriler bu kapsamdadır. Ayrıca, 3D modeller de türetilmiş veriye örnektir.
Verinin biçimi
Veriler birçok farklı şekilde olabilir. bunlardan bazıları şunlardır:
Metin verisi: alan ya da laboratuvar notları, anket yanıtları (Word, PDF, RTF, XML)
Görsel-işitsel veri: görüntüler, ses kayıtları, videolar (jpeg, tiff, mpeg)
Disipline özel veri: Astronomide FITS, kimyada CIF
Cihaza özel veri: Ekipman çıktıları
Modeller: 3D modeller ya da istatistiksel modeller
Yazılımlar: Java, C
Verinin durağanlık anlamındaki yapısı
Veri değişmez olabileceği gibi araştırma esnasında değişmesi de mümkündür. Bu değişim, verinin artması ya da düzeltilmesi şeklinde olabilir. Verinin durağanlık yapısını doğru belirlemek, veri organizasyonu ve veri sürümlerinin oluşturulması ile ilgili kararı da etkileyeceğinden veri yönetiminin planlaması açısından oldukça önemlidir.
Sabit veri: toplandıktan sonra hiç değişmez
Gelişen/büyüyen veri: yeni veri eklenebilir, ancak önceki veri hiç değişmez ya da silinmez
Düzeltilebilir veri: yeni veri eklenebilir, önceki veri değişebilir ya da silinebilir.
Verinin hacmi
Çalışmada kullanılacak/elde edilecek verinin hacmini tahmin edebilmek, veri yönetimi açısından kritik önem taşır. Örneğin, görüntü verisi, oldukça fazla depolama alanı gerektirir. Bu nedenle, tüm görüntülerin depolanıp depolanmayacağı, depolanacak görüntülerin nasıl seçileceği, görüntü verilerinin nerede depolanacağı, kurum/fon sağlayıcı arşivinin depolama için yeterli olup olmadığına yönelik planlamanın zamanında yapılması gerekir. ” Kaynak
Veri yönetimi planı nedir ?
“Veri Yönetim Planı (DMP), bir araştırma projesi sırasında ve sonrasında araştırma verilerinin nasıl ele alınacağını belirten resmi bir belgedir. Araştırma verilerinin güvenli, sürdürülebilir ve – mümkünse – erişilebilir ve tekrar kullanılabilir olmasını sağlamak için anahtar eylemleri tanımlar. DMP ‘yaşayan’ bir belge olarak düşünülmelidir – ideal olarak bir araştırma projesinin öncesinde veya başında oluşturulur, ancak proje ilerledikçe gerektiğinde güncellenir. Veri yönetimi için planlama bir kerelik bir olay değil, bir süreçtir. Yardımcı olması için DMP şablonları kullanıma sunulmuştur. Avrupa Komisyonu tarafından sağlanan H2020 projeleri için DMP şablonları şunları içerir:
Verilerinizin bir özeti
Verilerinizin nasıl FAIR İlkelerine uygun hale getirildiği hakkında bilgi
Maliyetler ve kaynaklar hakkında bilgi
Veri güvenliği hakkında bilgi
Etik yönler
DMPonline, Horizon 2020 gibi farklı fon sağlayıcıların ve kurumların gereksinimlerini temsil eden bir dizi şablon sağlayan çevrimiçi bir araçtır. Ayrıca şablona özgü soruları anlamak ve cevaplamak için daha fazla rehberlik sağlar. DMPonline ile oluşturulan planlar ortak çalışanlarla kolayca paylaşılabilir ve çeşitli formatlarda dışa aktarılabilir.
Araştırma verilerinin yönetimi için Ufuk Avrupa’ya (Horizon Europe) nasıl uyum sağlanır ?
Gereklilikler nelerdir?
Uygun Araştırma Veri Yönetimi (RDM), araştırma verisi üreten veya yeniden kullanan tüm Horizon Europe projeleri için zorunludur. Ufuk Avrupa’nın açık bilim gerekliliklerinin önemli bir parçasıdır.
Ufuk Avrupa fonlarından yararlananlar, FAIR ilkeleri doğrultusunda araştırma sürecinde üretilen dijital araştırma verilerini sorumlu bir şekilde yönetmeli ve en azından aşağıdakileri yapmalıdır:
Bir Veri Yönetim Planı (VYP) hazırlamak ve proje süresince bunu güncel tutmak
Verileri güvenilir bir kurumsal arşivde depolamak ve bunların açık erişim olmasını sağlamak (‘mümkün olduğunca açık, gerektiği kadar kapalı’)
Verilerin yeniden kullanılması veya doğrulanması için gereken her türlü araştırma çıktısı veya diğer araç ve gereçler hakkında (aynı kurumsal arşiv aracılığıyla) bilgi sağlamak
‘Araştırma verilerinin’ çok geniş bir kavram olduğunu ve kesinlikle sayısal/tablosal verilerle sınırlı olmadığını unutmayın. Kaynak
Ufuk Avrupa ve FAIR ilkeleri
Ufuk Avrupa, verilerin ve diğer çıktıların FAIR ilkelerine uygun olarak yönetilmesini vurgular; bu da verilerin Bulunabilir, Erişilebilir, Birlikte Çalışabilir ve Yeniden Kullanılabilir hale getirilmesi anlamına gelir. Bu ilkeler, araştırma verilerine hem insanlar hem de makineler tarafından yeniden kullanılmalarını sağlayan ve geliştiren bir dizi nitelik sağlar.
Araştırma verilerini yönetmenin ve onları FAIR yapmanın tek ve herkese uyan bir yolu yoktur. Neyin uygun ve uygulanabilir olduğu büyük ölçüde araştırma alanına, ilgili veri türlerine ve projenin özelliklerine bağlıdır. Kaynak
Bir Veri Yönetim Planı (VYP) Geliştirme
Ufuk Avrupa’daki “araştırma verisi yönetimi” gerekliliklerine uymanın ilk adımı bir Veri Yönetim Planı (VYP) geliştirmektir.
VYP, projenin başlangıcından itibaren araştırma verilerinin bir araştırma projesi sırasında ve sonrasında nasıl ele alınacağını özetleyen bir belgedir. Araştırma verilerinin yüksek kalitede, güvenli, sürdürülebilir ve – mümkün olduğu ölçüde – erişilebilir ve yeniden kullanılabilir olmasını sağlamak için temel eylemleri ve stratejileri tanımlar.
VYP’nin tam, ilk versiyonunun normal şartlarda ilk 6 ay içinde teslim edilebilir olarak gereklidir.
Not: İstisnai olarak, kamusal bir acil durum söz konusu olduğunda ve çalışma programı gerektiriyorsa, tekliflerin sunulmasıyla birlikte veya en geç hibe sözleşmesinin imzalanmasına kadar tam bir VYP sunmalısınız.
VYP ‘yaşayan bir belge’ olarak kabul edilir ve ortaya çıkabilecek değişiklikleri veya uygulanan kararları yansıtmak için düzenli olarak güncellenmelidir. On iki aydan uzun süreli projeler için, VYP’nin güncellenmiş bir versiyonunun proje teslimatı olarak paylaşımı yapılmalıdır.
Verilerin nasıl yönetildiğini ve paylaşıldığını açıklayanVYP’nin son versiyonu proje sonunda teslim edilmelidir.
Mümkün olduğunda, fon yararlanıcılarının VYP’lerini kısıtlamasız, kamuya açık, açık erişimli ve CC BY lisansı altında, geniş bir yeniden kullanıma izin verecek şekilde hazırlamaları teşvik edilir. Örneğin, H2020’deki birçok Avrupa projesi, VYP’lerini Zenodo arşivi aracılığıyla erişime açmıştır. Buna ek olarak, VYP, AB CORDIS web sitesinde çıktıların bir parçası olarak sunulabilir.
Bir VYP’ye neler dahil edilmelidir?
Projenizin VYP’sini hazırlamak için Ufuk Avrupa bir VYP şablonu sunmaktadır. Bu şablonun kullanılması tavsiye edilir ancak zorunlu değildir.
Hem Ufuk Avrupa teklifinizi hem de tam VYPP’nizi hazırlamanıza yardımcı olması için OpenAIRE’in VYP yazma ve yayınlamaya yönelik açık kaynak hizmeti olan Argos çevrimiçi planlama aracını kullanabilirsiniz.
Bu araç, Ufuk Avrupa gereklilikleriyle uyumlu şablonlar ve şablondaki her bir soru için özel rehberlik sunar. Kaynak
Güvenilir veri arşivlerinde araştırma verilerine erişim sağlanması
Güvenilir arşivler
Güvenilir veri arşivleri, yayın vb. dijital kaynaklara güvenilir ve uzun vadeli erişim sağlayan altyapılardır. Genellikle bu arşivler, belirli kalite kriterlerinin karşılandığını garanti etmek için değerlendirme veya sertifikasyon süreçlerinden geçer.
Ufuk Avrupa’da aşağıda listelenen veri havuzları güvenilir olarak kabul edilmektedir:
Sertifikalı veri arşivleri, örneğin CoreTrustSeal, Nestor Seal DIN31644 veya ISO16363 sertifikalarına sahip olanlar.
Uluslararası olarak tanınan, yaygın olarak kullanılan ve projenizle ilgili araştırma toplulukları tarafından onaylanan alana özgü veri arşivleri.
Resmi sertifikasyon olmaksızın güvenilir depoların temel özelliklerini sunan genel amaçlı arşivler veya kurumsal arşivler (örneğin güvenlik hükümleri, makine tarafından işlenebilir üst meta verilerin oluşturulmasına yönelik hizmetler, verilerin uzun süreli korunması, vb.)
Verileriniz için güvenilir bir arşivi nasıl bulacağınız hakkında daha fazla bilgiyi bu sayfada bulabilirsiniz.
Avrupa Açık Bilim Bulutu (EOSC) ile ilgili bir koşulu olan çağrılar için, veriler EOSC federe (EOSC Portalı üzerinden keşfedilebilir) veri arşivlerinde saklanmalıdır.
Veriler ne zaman arşivlenmelidir?
Ufuk Avrupa’da, veriler oluşturulduktan sonra mümkün olan en kısa sürede ve en geç projenin sonuna kadar arşivlenmelidir.
Bununla birlikte, bazı ek gereklilikler vardır:
Bilimsel bir yayının temelini oluşturan veriler, en geç yayın sırasında ve standart topluluk uygulamalarına uygun olarak arşivlenmelidir.
Kamusal acil durumlarda, izin veren makam tarafından talep edilmesi halinde, derhal açık erişim sağlanmalıdır. Verilere açık erişim için istisnaların geçerli olması halinde, veriler en azından kamusal acil durumu ele almak için verilere ihtiyaç duyan tüzel kişilerin erişimine sunulmalıdır.
İstisnai durumlarda, proje bittikten sonra veriler arşivlenebilir.
‘Mümkün olduğunca açık, gerektiği kadar kapalı’
Ufuk Avrupa’da araştırma verileri varsayılan olarak açık erişimli hale getirilmeli ve CC BY (atıf gerekli) veya CC 0 (kamu malı) veya eşdeğerinin en son sürümü altında lisanslanmalıdır.
Bununla birlikte, verilerin ‘mümkün olduğunca açık, gerektiği kadar kapalı’ olması gerektiği ve verilere açık erişim sağlarken istisnalar yapılabileceği kabul edilmektedir:
Ticari kullanım da dahil olmak üzere yararlanıcının meşru menfaatlerine aykırı olması;
Veri koruma kuralları, gizlilik, mahremiyet, ticari sırlar, Birlik rekabet menfaatleri, güvenlik kuralları, fikri mülkiyet hakları gibi diğer kısıtlamalara aykırı olması veya;
Hibe Sözleşmesi kapsamındaki diğer yükümlülüklere aykırı olması.
Bu gibi durumlarda, veriler kısıtlı, kapalı veya ambargo altında tutulabilir, ancak fondan yararlananların, araştırma verilerine (bazılarına) erişimi kısıtlamayı seçtikleri meşru istisnayı/istisnaları VYP’de açıklamalıdır. Araştırma verilerimin korunup korunmadığını nasıl bilebilirim? Sorusunun cevabı için bu sayfayı inceleyebilirsiniz.
Üst veri (Metadata)
Ufuk Avrupa, güvenilir bir veri arşivine veri depoladığınızda, bunun FAIR ilkeleri doğrultusunda zengin üst verilerle tanımlanmasını gerektirir. Üst veriler şunları içermelidir:
En azından şu alanları içermelidir: yazar(lar), veri seti açıklaması veya özeti, veri setinin arşivlendiği tarih veya yayın tarihi, veri setinin arşivlendiği yer, veri seti lisansı (varsayılan olarak CC 0 veya CC BY) ve veri seti ambargo süresi (varsa).
Ayrıca Ufuk Avrupa veya Euratom finansmanı ile ilgili bilgileri de eklenmesi gerekir: hibe proje adı, kısaltması ve numarası. İdeal olarak, veri arşivinde bu bilgiler için özel alanlar olacaktır. Eğer yoksa, bunları özet gibi diğer uygun alanlara ekleyebilirsiniz
CC 0 lisansı veya eşdeğeri altında açık erişimli olmalıdır. Bu, verilerin kapalı veya kısıtlı olması gereken ancak üst verilerin bulunabilir ve erişilebilir olmaması için zorlayıcı nedenlerin olmadığı durumlarda da önerilir.
Çoğu (güvenilir) veri arşivi, yayınlayacağınız veri veya dosyalar hakkında bu gereklilikleri kapsaması gereken bir üst veri formu doldurmanızı isteyecektir.
Ufuk Avrupa, üst verilerin FAIR ilkelerini takip etmesini bekler. Uygulamada bu, üst verilerin standartları izlediği ve Kalıcı Tanımlayıcıları (PID’ler) içeren bir veri arşivi seçmeniz gerektiği anlamına gelir: veri kümesi (örneğin DOI), yazar(lar) (örneğin ORCID veya ResearcherID) ve mümkünse kuruluş(lar) (örneğin ROR) ve hibe (örneğin hibe DOI) için.
Ufuk Avrupa, araştırma verilerinin güvenilir bir veri arşivinde depolanması sırasında, araştırma verilerinin yeniden kullanılması veya doğrulanması için gereken her türlü araştırma çıktısı veya diğer araçlar veya enstrümanlar hakkındaki bilgilere de (veri arşivi aracılığıyla) erişim sağlamanızı bekler.
“Araştırma çıktıları, araçlar ve enstrümanlar” veri, yazılım, algoritmalar, protokoller, modeller, iş akışları, elektronik not defterleri ve diğerlerini içerebilir.
Ne tür bilgiler sağlanmalıdır? Araştırma çıktısının/aracının/enstrümanın ayrıntılı bir açıklaması, buna nasıl erişileceği, ticari ürünlere (örneğin yazılım) olan bağımlılıklar, potansiyel sürüm/tür, potansiyel parametreler vb.
Bu çıktılar hakkındaki bilgilerin yanı sıra, meşru menfaatler veya kısıtlamalar söz konusu olmadığı sürece, yararlanıcıların araştırma çıktılarına, araçlarına ve enstrümanlarına açık (dijital) erişim sağlamaları teşvik edilmektedir.
Tipik olarak, veri arşivi ilgili bilgilere bağlantılar sağlamanıza izin verecektir (örneğin, ilgili yayınlara, bir kod deposuna, ilgili veri kümelerine vb. bağlantılar). Kaynak
Araştırma Veri Yönetimi Maliyetleri
Veri yönetimi ve paylaşımı faaliyetlerinin, ihtiyaç duyulan zaman ve kaynaklar açısından araştırmaya dahil edilmesi gerekir. Erken planlama yapılarak maliyetler önemli ölçüde azaltılabilir. Araştırma verilerine açık erişimle ilgili maliyetler, Hibe Sözleşmesinde tanımlanan koşullar altında proje süresince herhangi bir Ufuk Avrupa hibesinin uygun maliyetleri olarak talep edilebilir: ancak bunun için hibe teklifinde zaten bütçelendirilmiş ve kabul edilmiş olmalı ve “proje süresince” ibaresinin olmasına dikkat edilmelidir.
“Veriler, herhangi bir amaç için herhangi biri tarafından serbestçe erişilebiliyorsa, kullanılabiliyorsa, değiştirilebiliyorsa ve paylaşılabiliyorsa açıktır – en fazla, yalnızca atıf ve/veya benzeri sağlama gereksinimlerine tabidir. Açık veri el kitabında açık veri “open definition” altında özel olarak tanımlanır ve şunları gerektirir:
A. Yasal olarak açık: yani, herkesin serbestçe erişmesine, yeniden kullanmasına ve yeniden dağıtmasına izin veren bir açık (veri) lisansı altında mevcuttur.
B. Teknik olarak açık: yani, verilerin yeniden üretim maliyetinden daha fazla olmaması ve makine tarafından okunabilir ve toplu biçimde mevcut olması.” (Açık Veri El Kitabı) Kaynak
“Açık Veri, herhangi bir kullanıcının finansal, yasal veya teknik engeller olmadan indirmesine, kopyalamasına, analiz etmesine, yeniden işlemesine, yazılıma geçirmesine veya başka herhangi bir amaçla kullanmasına izin veren, internette serbestçe bulunan araştırma verileridir.
Açık Veri araştırma verisi:
İnternette serbestçe kullanılabilir;
Herhangi bir kullanıcının indirmesine, kopyalamasına, analiz etmesine, yeniden işlemesine, yazılıma geçirmesine veya başka herhangi bir amaçla kullanmasına izin verir;
İnternetin kendisine erişmekten ayrı olarak finansal, yasal veya teknik engeller olmadan erişilir.
Açık Veriler genellikle veri kümeleri, istatistikler, dökümler, anket sonuçları ve bu nesnelerle ilişkili meta veriler dahil olmak üzere bir dizi metin dışı malzeme için geçerlidir. Bu veriler, esasen, araştırma sonuçlarını çoğaltmak ve doğrulamak için gerekli gerçek bilgilerdir.Açık Veri politikaları genellikle, verilerin makineden çıkarılmasına, değiştirilmesine ve meta analizine izin verilmesi gerektiği fikrini kapsar.
Açık Veri:
Keşif hızını hızlandırır. Veri kümeleri açıkça kullanılabilir olduğunda, belirli bir sorgulama alanının daha kapsamlı bir resmini oluşturmak için kolayca erişilebilir ve kullanılabilir veya orijinal verileri üretenlerin göremediği bağlantıları ortaya çıkarabilecek veri madenciliği yazılımı tarafından analiz edilebilir.
Ekonomiyi büyütür. Araştırmacılar, bilimin ve bilimsel verilerin önemli bir rol oynadığı tüm sektörlerde Açık Veriler yoluyla küresel GDP’ye 3.2 trilyon dolarlık ekonomik çıktı eklenebileceğini tahmin ediyorlar.
Buluşları kaçırmamamıza yardımcı olur. Belirli bir veri kümesini kullanmanın veya analiz etmenin çok sayıda yolu vardır. Bir kişiye gürültü gibi görünen şey, başka bir bakış açısı veya analitik teknikle başka biri için önemli bir keşif olabilir.
Bilimin ve bilimsel kaydın bütünlüğünü geliştirir.Bulguların altında yatan veriler erişilebilir olduğunda, araştırmacılar birbirlerinin çalışmalarını kontrol edebilir ve sonuçların sağlam bir temel üzerine inşa edilmesini sağlayabilirler.
Araştırma topluluğundaki birçok kişi tarafından 21. yüzyılın araştırma kuruluşunun önemli bir parçası olarak tanınmaktadır. ABD Hükümeti gibi araştırma fonlarından yayıncılara kadar, araştırma sürecine dahil olan kurumlar en azından yayınların altında yatan verilerin açıkça erişilebilir olmasını talep etmeye başlıyor.
Açık Veri, aynı zamanda bu sonuçlara olan güvenimizi artırırken araştırma sürecini hızlandırma potansiyeline de sahiptir.Bu devasa ve büyüyen veri gövdesine erişim, kullanım ve iyileştirme, kurumsal araştırmanın merkezinde yer alır.” Kaynak , Türkçe çeviri
Açık Veri niçin önemlidir?
“Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde Açık Veri, araştırmacılar, akademisyenler ve kütüphaneciler için bir ilgi alanı haline geldi. Her yıl iki katına çıkan bilimsel veri miktarı ile veri setlerine erişim, kullanım ve kürasyonu çevreleyen konular önem kazanmaktadır. Gelişmekte olan veri açısından zengin, araştırmacı güdümlü ortam yeni zorluklar ortaya çıkarmakta ve araştırma sonuçlarının paylaşılması, gözden geçirilmesi ve yayınlanmasında yeni fırsatlar sunmaktadır. Birincil araştırma verilerine erişimin sağlanması, bilimsel iletişim sisteminin bilim adamlarının ve bir bütün olarak akademik girişimin ihtiyaçlarını destekleyecek şekilde geliştiğini görmede önemli bir rol oynayacaktır.
Kamu ve özel araştırma fonlarından yükseköğretim kurumlarına kadar araştırmayı destekleyen tüm kurumlar, araştırmacıların verilerini nasıl ve ne şekilde sunabileceklerini açıkça kapsayan veri yönetimi planları üretmeleri ile ilgili politikaları araştırmaktadır.
Sonuçları kapsamlı bir şekilde iletmek ve araştırma verilerini geniş çapta erişilebilir ve tamamen yeniden kullanılabilir hale getirmek, mevcut verilerin yeniden analizi yoluyla yeni araştırmaları teşvik ederek araştırma yatırımının değerini daha da artırır. Tam olarak yeniden kullanılabilirliği sağlayan şartlar altında erişilebilir hale getirilen verilere erişim sağlamak, birlikte çalışabilirliği teşvik eder, ve veriler kapatıldığında veya silindiğinde ortaya çıkarılamayan bağlantıları, eğilimleri ve kalıpları bulmak için büyük miktarlardaki verilerdeki en yeni hesaplama araçlarını kullanarak verilerin çıkarılmasını sağlar.” Kaynak , Türkçe çeviri
“Dijital bilimin ilerlemesi, dijital verilerin zamanında paylaşımı ve erişilebilirliği ile gelişir. Buna göre, Açık Bilim’de bilim uygulamalarının sistemik bir şekilde değiştirilmesini sağlayan altyapıların ve hizmetlerin geliştirilmesi ihtiyacı artık hem araştırma hem de finansman kuruluşları tarafından güçlü bir şekilde savunulmaktadır.
FAIR İlkeleri bu gelişmeleri güçlendiriyor. Sonuç olarak, araştırma enstitüleri, fon sağlayıcılar ve yayıncılar araştırma veri yönetimi ve araştırma verilerini yeniden kullanmak için taleplerini önemli ölçüde artırmıştır. Avrupa Komisyonu’nun Açık Araştırma Verisi Pilot Uygulamasında, finanse edilen araştırmacıları verilerinin sağlıklı bir şekilde yönetilmesini ve daha sonra paylaşılmasını sağlamaya teşvik etmek için FAIR ilkeleri uygulanır.” Kaynak
Açık Veri Arşivleri ve Açık Veri Portalları– Kaynak
“Açık erişim, bilimsel literatürün internet aracıyla finansal, yasal ve teknik bariyerler olmaksızın, erişilebilir, okunabilir, kaydedilebilir, kopyalanabilir, yazdırılabilir, taranabilir, tam metne bağlantı verilebilir, dizinlenebilir, yazılıma veri olarak aktarılabilir ve her türlü yasal amaç için kullanılabilir biçimde kamuya ücretsiz açık olmasıdır. Hızla yükselen maliyetler, bilimsel iletişimin geniş platformlara taşınması, araştırma etkisinin artışına ve dijital mirasın korunmasına duyulan ihtiyaç, açık erişimin ortaya çıkış nedenlerini oluşturmaktadır. Finansal ve yasal engelleri kaldırarak bilimsel bilginin özgürleşmesi, “adil kullanım” hakkı sağlaması, çalışmanın tanınırlığını ve görünürlüğünü arttırarak bilimsel etkisini yükseltmesi, atıf oranlarının artışına etkisi (%50-300) ve araştırmacıların literatüre daha geniş alandan bakmasının sağlaması, açık erişimin başlıca tercih edilme nedenleri arasındadır.
Açık erişimin yararları kısaca şu şekilde sıralanabilir:
• Entelektüel çıktının görünürlüğünü sağlar.
• Araştırmanın etkisini artırır.
• İnovasyon sağlar.
• Araştırmanın tekrarını ve intihali önler.
• Bilimsel rekabet ortamında avantaj oluşturur.
• İşbirliği fırsatları yaratır.
• Disiplinler arası araştırmaları güçlendirir.
• Öğretim materyallerinin geliştirilmesine ve paylaşımına aracılık eder.
• Araştırma faaliyetlerinin yönetimini kolaylaştırır.
Günümüzde pek çok üniversite misyon ve vizyonunu; “bilimsel bilgi üretiminde mükemmele ulaşabilmek ve üretilen bu bilginin ulusal/uluslararası alanda yeni ürünler ve hizmetler ortaya konulmasında öncülük etmesini sağlayabilmek” çerçevesinde oluşturmaya çalışmaktadır. Bu nedenle, akademisyenlerin ve araştırmacıların üretmiş oldukları bilimsel bilgi, diğer meslektaşları tarafından bilimsel etik kuralları çerçevesinde özgürce erişilebilir olmalıdır. Akademik bilgiye erişim özgürlüğü, akademik camia için daha nitelikli bilgi ve buna dayalı ürün ve hizmetler meydana getirilmesini sağlayacak çok önemli bir destek faktörüdür.” Kaynak
“Açık erişimin kavramsal anlamda başlangıcı 2002 tarihli Budapeşte Açık Erişim Bildirgesine dayandırılsa da, bir eylem olarak açık erişimin çok daha öncesinde başladığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra, açık erişim açık bilimin de temelini oluşturmaktadır.
Açık erişim ile açık bilim özellikle ülkemizde çoğunlukla aynı kavramlar gibi kullanılsa da; açık bilim, açık erişimi de içeren şemsiye bir terimdir. Açık bilim içerisinde açık erişime ek olarak açık veri, açık hakemlik, açık kaynak kodlu yazılımlar, açık lisanslama, açık eğitim kaynakları, tekrarlanabilir araştırma, açık savunuculuk, yurttaş bilimi gibi konular da yer almaktadır [1, 2, 3, 4, 5]. Kısaca, bilimin tüm süreçlerinin ve çıktılarının açık ve kapsayıcı olması gerektiğini savunan açık bilim ile ilgili kapsamlı bilgi edinilebilecek çok sayıda açık kaynak mevcuttur. FOSTER tarafından sunulan What is Open Science? adlı açık ders konuya giriş sağlamak için kullanılabilir [6].” Kaynak
Şekil 1. Açık erişimin ortaya çıkmasındaki önemli gelişmeler Kaynak
Açık Erişim Yayıncılık
“Küçük yayınevleri ile başlayan yayıncılığın ticarileşmesi ve ortaya büyük yayıncıların çıkması, bilimde büyük değişikliklere sebep olmuştur. Daha fazla yayın yapma ihtiyacı ile daha fazla derginin ortaya çıkması, bu yayınların ve dergi içeriklerinin büyük kısmına ücretsiz erişememek bu değişikliklerden belki de en önemlisidir. Abonelik ücreti olarak da anılabilecek söz konusu ücret artışları açık erişim yayıncılık fikrinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Açık erişim, yüksek dergi/veri tabanı abonelik ücretlerine karşı ortaya çıkmış bir yayıncılık modelidir. Açık erişimin gerçekleşmesi için temelde iki yol bulunmaktadır: altın yol ve yeşil yol. Altın yola dayanan Plan S büyük ses getirmesine rağmen ülkeler/bölgeler arası eşitsizliğe neden olduğu, elmas açık erişimin bu eşitsizliği önleme anlamında daha iyi bir yol olabileceği son yıllarda açık erişimle yayıncılıkla ilgili en çok tartışılan konulardan biri olmuştur. ” Kaynak
“Kendi kendine arşivleme (Yeşil yol): Yazar hakemli yayınının elektronik bir kopyasını kurumsal bir arşivde ya da konu arşivinde arşivler. Bundan sonra bu yayına herkes ücretsiz erişebilir.
Bir arşiv, kurumun bilimsel çıktılarını yönetme, koruma ve sergileme olanağı sağlar. Bir kurumun araştırma bilgi sisteminde ve değerlendirme sürecinde arşiv değerli bir araçtır ve bilimsel topluluk için katma değerli hizmetler sunar.
Açık erişim yayıncılık (Altın yol): Yazarlar bilimsel eserlerini açık erişim dergilerde ya da monografi dizilerinde yayımlar. Bu yayınlara Internet’e bağlı son kullanıcılar ücretsiz olarak erişebilirler. Telif hakkı genellikle yazarlarındır. Açık erişim yayınlar ücret ödenerek erişilen yayınlarla aynı süreçleri izler (örneğin, hakemlik), ama yayınların içeriğine açık erişim sağlar. Bir yayının kalitesiyle bu yayına erişim şekli arasında bir ilişki yoktur.” Kaynak
“Elmas açık erişim hem yazarlar hem de okuyucular için ücretsiz olan açık erişim dergilerini ve platformlarını ifade eder [1]. Mart 2021’de gerçekleştirilen Elmas Açık Erişimli Dergiler Çalışması ile bilimsel topluluklar ve üniversitelerin gönüllü emeğiyle yayınlanan bu dergilerin bilimsel iletişim ekosisteminde çok büyük yeri olduğu ortaya çıkarıldı [2]. Bu ön çalışmada dünya çapında tahmini 17.000 ila 29.000 elmas açık erişimli dergi olduğu, bunun toplam yayın hacminin %8 ila %9’unu; açık erişim yayıncılığın ise %45’ini karşıladığı sonucuna ulaşılmıştır. İstatistiklerle ortaya koyulan mevcut durum [3] elmas açık erişim harekete geçilmesinin önünü açmış ve 2 Şubat 2022’de çeşitli ülkelerden konuyla ilgili kişilerin davet edildiği bir online çalıştay gerçekleştirilmiştir [4]. Science Europe, Coalition S, OPERAS ve Fransa Ulusal Araştırma Ajansı (ANR) tarafından ortaklaşa düzenlenen bu çalıştayda elmas açık erişim hareket planı belirlenmiş ve bir ay sonra bu hareket planı Fransa’da düzenlenen Avrupa Açık Bilim Konferansında ilan edilmiştir [5]. Hareket planında dört temel alanda iyileşme için yapılması gerekenler şu şekilde listeleniyor [6]:
Yeterlilikler
Kültürel farklılıklara ve disiplin gerekliliklerine saygı gösterirken altyapıların, standartların, politikaların, uygulamaların ve fon akışlarının paylaşımını teşvik ederek kalite standartlarını esnek bir şekilde hizalayın, sürdürülebilirlik yaratın ve tüm paydaşlar için güveni artırın.
Elmas açık erişimli dergiler ve platformlar için teknik hizmetleri ve işlemleri daha erişilebilir, birlikte çalışılabilir ve kolaylaştırılmış hale getirin. Gönderim sistemlerinin, dergi platformlarının ve üst verilerin uyumluluğuna ve birlikte çalışabilirliğine özellikle dikkat edin.
Genel olarak araştırmacılara ve okuyuculara daha iyi hizmet sağlamak için mevcut organizasyonlar, gruplar ve topluluklardan oluşan bir ağ aracılığıyla aynı disiplin, coğrafi konum veya dilde dergiler/platformlar arasında sinerji yaratın.
Kalite standartları
Çeşitli kuruluşlar (OASPA, DOAJ, COAR, COPE, SPE ve EASE dahil) tarafından halihazırda geliştirilmiş olan açık erişim yayıncılığı için mevcut standartları ve en iyi uygulamaları esnek bir şekilde uyumlu hale getirin.
Bilimsel yayıncılığın yedi temel bileşeni için kalite standartlarını belirleyin ve bunların elmas açık erişim ekosistemindeki uyumlarını keşfedin.
Finansman ve iş modelleri,
Hizmet verimliliği ve kalite güvencesi,
Editoryal yönetim ve araştırma bütünlüğü,
Yasal sahiplik, misyon ve yönetişim,
İletişim ve pazarlama,
Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık, çok dillilik ve cinsiyet eşitliği,
İşletim sistemi ilkeleri ve uygulamalarına açıklık ve uyumluluk düzeyi.
Elmas yayıncılığın uluslararası çerçevesini karşılamaya yönelik ilerlemeye yardımcı olmak için elmas dergilerin kalite standartlarını değerlendirmek için bir değerlendirme aracı geliştirin.
Kapasite geliştirme
Elmas açık erişim yayıncılığı için bir araç takımı oluşturarak kapasite geliştirin. Bu kapasite, editörler ve tüm hizmet sağlayıcıları için eğitim materyallerini, dergiler için kalite standartlarını, yazar ve hakem politikalarını tek bir erişim noktasından sunacak yönergeleri içersin.
Elmas açık erişimdeki rollerinin farkında olmalarını sağlamak için tüm paydaşları (araştırmacılar, kütüphaneler, yayıncılar, fakülteler, bölümler, araştırma grupları, dernekler, hükümetler vb.) sürece dahil edin.
Elmas açık erişim yayıncılığı hakkında hedefli bir iletişim stratejisiyle akademisyenlere ulaşın.
Uygun dergilere ve editörlere farklı düzeylerde teknik, finansal ve eğitim hizmetleri ve kaynakları sağlayacak kar amacı gütmeyen, yönetimi şeffaf olan ve paydaş topluluklarının tamamını temsil eden bir elmas yayıncılık kapasite merkezi kurun.
Sürdürülebilirlik
Topluluk odaklı fonların sürdürülebilirliğini daha iyi garanti etmek için elmas açık erişimli dergi başlıklarının ve platformlarının mülkiyetinin ve yönetiminin yasal olarak tanınmasını sağlamak üzere bir çerçeve geliştirin.
Elmas açık erişimin maliyetlerini anlamaya çalışın. Dergi yöneticilerini, kurumları ve fon sağlayıcıları gelirler, giderler ve finansal sürdürülebilirlik konusunda bilgilendirmek için sorumlu ve şeffaf mali/idari uygulamaları teşvik edin. Tüm hizmet sağlayıcıların bu ilkelere uymasını sağlayın.
Açık erişimli bilimsel yayıncılığın farklı biçimleri arasında daha dengeli bir finansal destek dağılımının yanı sıra mevcut finansmanın daha iyi ve daha şeffaf bir şekilde izlenmesini ve tahsisini teşvik edin.
Elmas yayıncılığın tüm operasyonel maliyetlerinin bir kurumlar ağı tarafından taşınmasını sağlamaya çalışın.
Çeşitli finansman kaynaklarını elmas açık erişimli dergilere, altyapılarına ve kapasite merkezine ulaştıracak koordineli bir finansal mekanizma geliştirin.
2022’nin Mart ayında ilan edilen bu hareket planına dünyadan pek çok ülkeden kişi ve kuruluş imza atmış ve gereklilikleri yerine getireceğini beyan etmiştir. Elmas açık erişimli Türkiye adresli dergilere uzun yıllardır ev sahipliği yapan TÜBİTAK ULAKBİM elmas açık erişim hareket planının ilk imzacılarından biri olmuştur. Bu imzanın DergiPark içindeki dergilerin kalite standartlarını yakalamasını, aynı zamanda ülkemizde yayınlanan elmas açık erişimli dergilerin görünürlüklerinin artmasını sağlayacağı düşünülmektedir. ” Kaynak
Beş Maddede Açık Erişim Yayıncılığın Faydaları*
1. Kalite
Tüm başvurular tamamen hakem değerlendirmesinden geçer.
2. Görünürlük
İçerik, yayımlandıktan hemen sonra çevrimiçi olarak serbestçe kullanılabilir, bu da daha fazla görünürlük ve yayılma potansiyeli sağlar.
3. Erişilebilirlik
Altın açık erişim, dünya çapında internet erişimi olan tüm okuyucuların yayımlanan araştırmalara ödeme yapmak zorunda kalmadan erişmesine olanak tanır.
4. Küresel Etki
İnovasyonu teşvik etmeye ve yeni keşiflere yol açmaya yardımcı olabilecek araştırma çıktılarından herkes faydalanabilir.
5. Fon sağlayıcı uyumluluğu
Pek çok fon sağlayıcı artık araştırmaların açık erişim yoluyla yayınlanmasını zorunlu kılıyor. *Kaynak
Açık erişim yayıncılıkla ilgili beş efsane
Açık erişim (AE), yüksek kaliteli, hakemli içeriği herkesin erişebileceği ve görüntüleyebileceği şekilde ücretsiz olarak sunmanın önemli bir yoludur. İşte AE ve AE ile ilgili beş yaygın yanlış kanı yayın için neden ilk tercihiniz olması gerektiğinin nedenleri…
Birinci efsane: Açık erişim düşük kalite anlamına gelir
Önde gelen kaliteli yayıncılara gönderilen tüm AE makale ve kitaplar, AE olmayan gönderimlerle aynı hakem değerlendirmesi ve yayın sürecinden geçer.
Efsane iki: Açık erişim benim için çok pahalı
Birçok yayıncının kurumlarla anlaşmaları bulunmaktadır, bu da çalışmanızı ücret ödemeden AE olarak gönderebileceğiniz anlamına gelmektedir. Dergiler, ödeme yapamayacak durumdaysanız AE ücretlerinden de feragat edebilir, farklı oranlarda indirimler sunabilir.
Efsane üç: Bana hiçbir faydası yok
AE içerik çevrimiçi olarak serbestçe kullanılabilir, bir ödeme duvarının arkasına gizlenmemiştir. Bu da araştırmalarınızın daha fazla kişi tarafından keşfedilebileceğinin ve kullanılabileceğini, çalışmanızın daha yüksek atıf alabileceği ve daha çok indirilebileceği anlamına gelir.
Dördüncü efsane: Tüm telif haklarımdan vazgeçiyorum
Tamamen Altın AE ve hibrit dergilerdeki AE makaleler Creative Commons (CC) lisansları altında yayınlanır, yani orijinal telif hakkı sizde kalır okuyucuların makalenize serbestçe erişmesine ve tercih edilecek lisans türüne göre yeniden dağıtmasına olanak tanır.
Efsane beş: Bir makale için ödeme yapmak anında kabul anlamına gelir
Yayın için ön ödeme talep eden daha az saygın birçok yayın (‘yağmacı dergiler’ olarak adlandırılır) vardır, Ancak önde gelen yayıncıların tüm AE dergi makaleleri için ödeme yalnızca hakem değerlendirmesi ve kabulünden sonra alınır. Kaynak
Yağmacı Dergiler
Yağmacı dergiler, hakem değerlendirmesi veya düzenleme hizmetleri sunmadan yazarlardan ücret karşılığında yayın yapmalarını isteyerek onlardan faydalanır. Yağmacı yayıncılar, yayıncılık için uygun akademik standartları takip etmediklerinden, genellikle bir makaleyi yayınlamak için hızlı bir geri dönüş sunarlar. Buna karşılık, yüksek kaliteli akademik dergilerin makaleleri yayınlaması daha uzun sürer çünkü uygun bir hakem değerlendirmesi ve kopya düzenleme sürecinden geçerler.
Yağmacı dergilerin Açık Erişim dergilerinden farkı nedir?
Açık Erişim dergileri, yazarlardan ücret karşılığında yayın yapmalarını isteyebilir, ancak hakem değerlendirmesi ve düzenleme için yüksek standartları korur. Açık Erişim yayıncılığın amacı, ödeme duvarlarını kaldırarak araştırmaları daha geniş bir kitleye yaymaktır. Kaynak
Yağmacı dergileri nasıl belirleyebiliriz?
Yağmacı yayıncılar, Açık Erişim yayıncılık modelini kendi çıkarları için kullanmaktadır. Bazı durumlarda, yağmacı dergiler çok az hakem değerlendirmesi sunar veya hiç sunmaz.
Yağmacı bir dergiyi nasıl belirleyebiliriz?
Seçtiğiniz derginin saygın olup olmadığını her zaman kontrol edin
İstenmeyen e-postalara güvenmeyin
Derginin son yayınlarını görüntüleyin
Derginin onaylanmış bir ISSN’e sahip olduğundan emin olun
Derginin bağlı olduğu dernekleri kontrol edin
Derginin saygın bir yayıncının sahip olması gereken vasıflara sahip olup olmadığını kontrol edin ve profesyonel bağlantılarına bakın: Yayın kurulu üyelerini duydunuz mu? Dergi Directory of Open Access Journals – DOAJ ‘da listeleniyor mu? Yayıncı, Open Access Scholarly Publishing Association-OASPA veya Committee on Publication Ethics-COPE üyesi mi?
Yayın yapmak istediğiniz dergilerin güvenirliğini kontrol etmek için aşağıdaki kaynakları kullanabilirsiniz:
Directory of Open Access Journals – DOAJ tarafından güvenilir OA dergilerin bir listesi sağlanmaktadır.
Araştırmanız için güvenilir dergileri seçtiğinizden emin olmak amacıyla dergilerle ilgili daha fazla bilgi için Think Check Submit‘i kullanabilirsiniz. Kaynak
İTÜ Oku ve Yayımla Anlaşmaları
Mensubu olduğumuz Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS) çalışmaları kapsamında bazı büyük yayıncılar ile imzalanan lisans anlaşmaları dahilinde, “Oku ve Yayımla” (Read & Publish) olarak bilinen yeni bir model hayata geçirilmiştir. Buna göre, İTÜ mensupları aşağıda listelenen yayıncıların dergilerinde yayın yapmaları halinde, makale işlem ücreti (Article Processing Cost, APC) ödemeden makalelerini açık erişim yayımlayabilmektedir.
Oku ve Yayımla anlaşması yapılan kurumlar ve anlaşma detaylar:
-Wiley Oku ve Yayımla Anlaşması ile Açık Erişim Yayın Yapma Eğitimi 05.04.2023 – video kaydı– sunum
-Author Workflow for publishing Open Access in Wiley Journals 18.10.2023 – video kaydı – sunum
-Wiley dergilerinde başarıyla akademik makale yayınlamak için ipuçları 23.10.2023 – video kaydı – sunum
Yazar Haklarının Korunması
Yazarlar, kendi çalışmaları üzerindeki haklarını koruyarak veya koruma taleplerini belirterek, çalışmalarını istedikleri gibi kullanabilir ve yeniden kullanabilirler. Bu, çalışmanın kopyalarını istedikleri herhangi bir araştırma ağı aracılığıyla özgürce dağıtma, çalışmalarını kendilerinin veya başkalarının başka herhangi bir çalışmasında kullanma özgürlüğü, çalışmayı istedikleri gibi öğretmek için kullanma özgürlüğü, çalışmayı istedikleri gibi paylaşma özgürlüğü vb. eylemleri içerebilir.Kaynak
Yazarların haklarını saklamalarının beş avantajı
Yayıncılar temel hakları elinde tuttuğunda, Açık Erişim (AE) kararını yayıncılar verir. Yazarlar hakları ellerinde tuttuklarında, AE kararını yazarlar verir. Aynı şey yeniden kullanım, madencilik ve benzeri konulardaki kararlar için de geçerlidir.
Yazarlar, AE istediklerinde ve temel hakları ellerinde bulundurduklarında, izin alma sürecinde yaşanabilecek gecikmelerin ve gereksiz çaba harcamanın önüne geçerler. Ayrıca ‘hayır’ cevabı riskinden de kaçınmış olurlar.
Kurumsal hak saklama politikaları, yazarlardan haklarını kendilerinin saklamalarını istemekten, teşvik etmekten ya da talep etmekten daha etkilidir.
Hakların saklanması, kurumsal arşivlerde (“yeşil”) AE yayın yapmayı daha hızlı ve daha sorunsuz hale getirir. Birçok yayıncı, genellikle kısıtlayıcı hüküm ve koşullarla da olsa, yeşil AE zaten izin veriyor. Bazıları ise hiç izin vermiyor. Hakların saklanması bu engelleri bir çırpıda aşıyor.
Hakların saklı tutulması, yeşil açık erişimi kolaylaştırarak kariyerinin başındaki araştırmacıları acı verici bir ikilemden kurtarır. Kaynak
Yazar haklarının korunmasına ilişkin çalışmalar
Araştırmacıların yayınlarının temel haklarını ellerinde tutmalarını sağlamak, yazarlara yardımcı olur ve açık erişimi (AE) teşvik eder. Fon sağlayıcılar ve üniversitelerdeki politikalar, hakların saklanmasını otomatik hale getirebilir ve yazarların kendi başlarına hareket etmelerinden çok daha kolay hale gelmesini sağlayabilir.
Birçok yazar yayın öncesinde tüm haklara sahip olduğunu bilir ve yayın sonrasında daha fazla hakka sahip olmak ister. Sorunlardan biri, bir yayıncının standart sözleşmesini değiştirmenin ürkütücü ve zor olmasıdır. Avukat olmayan yazarlar tam olarak hangi revizyonları talep edeceklerini bilemeyebilirler. Her halükarda, giderek artan sayıda yayıncı artık yazarlara onay seçeneğini işaretleme seçeneği sunan ancak değişiklik önerme seçeneği sunmayan çevrimiçi sözleşmeler kullanmaktadır.
Bu soruna ilk çözüm, 2004 yılında ortaya çıkan yazar zeyilnamesi (author addendum) olmuştur. Yazar zeyilnamesi, yayıncının sözleşmesinde önerilen bir değişikliktir. Çoğu zeyilname şu şekilde başlar: “Ekli sözleşmedeki herhangi bir şeye bakılmaksızın, yazar aşağıdaki hakları saklı tutar…” ve şu şekilde biter: “Yayıncı, yazarın makalesini bu zeyilnameyi açıkça reddetmeden yayınlarsa, yayıncı bunu kabul etmiş sayılacaktır.” Bu, yazar-yayıncı müzakeresini ortadan kaldırır ve avukatlar tarafından yazılır.
Sonraki çözüm, hakların saklı tutulması hükmünü içeren fon sağlayıcı AE politikalarıdır. Bugün, pek çok fon sağlayıcı kurum hakların saklı tutulmasını içeren AE politikaları kullanmaktadır. En dikkate değer örnekler arasında, artık hakların saklanmasını gerektiren Plan S‘in arkasındaki cOAlition S fon sağlayıcıları yer almaktadır. Plan S yöntemi, hibe alanların “başvurudan kaynaklanan herhangi bir [yazar tarafından kabul edilen makalenin*] zaten CC BY lisansına sahip olduğunu [bir dergiye] belirtmesini” gerektirmektedir.
2021-2027 yıllarını kapsayan Horizon Europe finansman programı, Horizon 2020’den kısmen farklı olarak hakların saklı tutulması şartını da içermektedir. cOAlition S’in aksine Horizon Europe, hibe alanların gelecekte kabul edilecek makalelerine başvuru sırasında açık lisans uygulamalarını zorunlu tutmamakta, yalnızca hibe alanların hibe sözleşmesi yükümlülüklerini yayıncıya bildirmelerini teşvik etmektedir. Avrupa Araştırma Konseyi Temmuz 2020’de cOAlition S’in destekçisi olmaktan çekilmiş olsa da, Horizon Europe’un bir parçası olmaya ve hakların saklanması hükmü de dahil olmak üzere Horizon Europe AE politikasına tabi olmaya devam etmiştir. Kaynak
*Yazarın kabul edilmiş makalesi(Author Accepted Manuscript – AAM), hakem değerlendirmesinden sonra yapılan değişiklikleri içeren ve dergi tarafından yayınlanmak üzere kabul edilen, ancak yayıncının son redaksiyonu, dizgisi ve formatlamasından önce makalenin yazar tarafından oluşturulan son sürümüdür. Kaynak
Yayınlar için “Horizon Europe” zorunluluğuna nasıl uyulur?
Bu başlık altında yer alan bilgiler aynı isimli OpenAIRE sayfasından alınarak Türkçeye çevrilmiştir. Sayfanın yayın tarihi 07 Haziran 2022’dir. Link
Ne gerekiyor?
“Horizon Europe” kapsamında desteklenen/finans sağlanan tüm hakemli bilimsel yayınlar açık erişim olarak sunulmalıdır. Bu, yayınların yayınlandıktan hemen sonra ve kullanımda herhangi bir kısıtlama olmaksızın, bir dijital arşive yüklenerek çevrimiçi olarak serbestçe erişilebilir hale getirilmesi gerektiği anlamına gelir. Bu açık erişim yükümlülüklerine uymak için yeterli fikri mülkiyet haklarına (IPR= intellectual property rights ) sahip olmanız gerekmektedir.
Anında açık erişim sağlamanın iki yolu vardır:
Yayınınızı bilimsel yayınlar için bir dijital arşivde depolayın ve açık erişim sağlayın.
Araştırmanızı açık erişimli bir dergide yayınlayın.
Her iki durumda da, açık erişimli bir dergide yayınlarken bile yayınlarınızı bir dijital arşivde saklamanız gerekir. Kaynak
Nasıl uyum sağlanır?
Bir projenin tüm hakemli yayınları bir dijital arşiv aracılığıyla açık erişime sunulmalıdır. Peki, yayınınızı bir dijital arşive nasıl yükleyebilirsiniz?
En geç yayın sırasında (yani ambargo süresi olmadan), yayınlanan versiyonun veya yayın için kabul edilen son hakemli makalenin (yani Yazarın Kabul Edilmiş Makalesi– Author Accepted Manuscript (AAM); veya yazarın postprint’i) makine tarafından okunabilir elektronik bir kopyasını bilimsel yayınlar için güvenilir bir dijital arşive yükleyin (yani Makaleler için CC-BY veya eşdeğer bir lisansla (en azından AAM için); monograflar ve diğer uzun metinler için CC BY-NC, CC BY-ND veya ticari kullanımı veya türev çalışmaları yasaklayan eşdeğer bir lisansla, bilimsel yayının sonuçlarını doğrulamak için gerekli tüm araştırma çıktıları, araçları veya aletleri hakkında bilgi ile birlikte Yazarın Kabul Edilmiş Makalesi – AAM; veya yazarın son baskısı). Ayrıca, paylaşılan bilimsel yayında sunulan sonuçları doğrulamak için gereken araştırma verilerini de aynı zamanda paylaşıma açmayı amaçlamalısınız.
Arşivlenen yayınların meta verileri, FAIR ilkelerine uygun olarak (özellikle makine tarafından işlenebilir) Creative Common Public Domain Dedication (CC 0) veya eşdeğeri altında açık olmalı ve en azından aşağıdakiler hakkında bilgi sağlamalıdır:
yayın (yazar(lar), başlık, yayın tarihi, yayın yeri;
Horizon Europe veya Euratom finansmanı;
hibe proje adı, kısaltması ve numarası;
lisanslama koşulları;
yayın, faaliyette yer alan yazarlar ve mümkünse kuruluşları ve hibe için kalıcı bir tanımlayıcı (a persistent identifier). Uygulanabilir olduğu durumlarda, meta veriler, herhangi bir araştırma çıktısı veya yayının sonuçlarını doğrulamak için gereken diğer araç ve gereçler için kalıcı tanımlayıcıları içermelidir.
İstediğiniz yerde yayımlamakta özgürsünüz, ancak açık erişim ambargosunun artık kabul edilmediğini unutmayın.
Açık Erişim AK gerekliliklerine uymanızı sağlayacak Open Research Europe‘da yayın yapmayı düşünün.
Open Research Europe, tüm konu alanlarında Horizon Europe fonlarıyla desteklenen araştırmaların yayınlanması için bir açık erişim yayıncılık platformudur. Platform, Horizon Europe yararlanıcılarının fonlarının açık erişim şartlarına uymalarını kolaylaştırır ve araştırmacılara sonuçlarını ve görüşlerini hızlı bir şekilde paylaşabilecekleri ve açık, yapıcı araştırma tartışmalarını kolaylaştıracak bir yayın ortamı sunar.
Kişisel web siteleri ve veritabanları, yayıncı web siteleri ve bulut depolama hizmetleri (Dropbox, Google drive, vb.) dijital arşiv olarak kabul edilmez. Academia.edu, ResearchGate ve benzeri platformlar, gerekli koşullar altında açık erişime izin vermez ve dijital arşivi olarak kabul EDİLMEZ.
Zenodo CERN tarafından barındırılan OpenAIRE dijital arşivi.
Güvenilir dijital arşivler şunlardır:
Sertifikalı dijital arşivler (örneğin CoreTrustSeal, nestor Seal DIN31644, ISO16363) veya araştırma toplulukları tarafından yaygın olarak kullanılan ve onaylanan disiplin ve alan dijital arşivleri. Bu tür dijital arşivler uluslararası alanda tanınmalıdır.
Güvenilir dijital arşivlerin temel özelliklerini sunan genel amaçlı dijital arşivler veya kurumsal dijital arşivler, yani:
İçeriklerinin bütünlüğünü ve gerçekliğini güvence altına almayı amaçlayan ve böylece kısa ve uzun vadede kullanımlarını ve yeniden kullanımlarını kolaylaştıran hizmetler, mekanizmalar ve/veya hükümler gibi kurumsal, teknik ve prosedürel kalitenin belirli özelliklerini sergileyen. Dijital arşivlerin belirli hükümleri vardır ve hizmetlerini tanımlayan politikaları hakkında çevrimiçi olarak açık bilgiler sunarlar (örneğin, edinme, erişim, içeriğin güvenliği, finansman dahil olmak üzere hizmetin uzun vadeli sürdürülebilirliği vb.)
Uygun olduğu şekilde, kullanım noktasında ücretsiz olarak içeriğe geniş, adil ve ideal olarak açık erişim sağlar ve geçerli yasal ve etik sınırlamalara saygı gösterir. İçeriklere kalıcı benzersiz tanımlayıcılar (örn. DOI’ler, tanıtıcılar, vb.) atarlar, böylece içeriklere (yayınlar, veriler ve diğer araştırma çıktıları) kesin olarak atıfta bulunulur ve dolayısıyla alıntılanabilir. İçeriklere, keşif, yeniden kullanım ve atıfta bulunmayı mümkün kılacak ve kaynak ve lisanslama hakkında bilgi içeren yeterince ayrıntılı ve yeterince yüksek kalitede meta verilerin eşlik etmesini sağlarlar; meta veriler makine tarafından işlenebilir ve standartlaştırılmıştır (örn. Dublin Core, Data Cite vb.), tercihen ortak tescilli olmayan formatlar kullanılır ve uygun olduğunda deponun hizmet verdiği ilgili topluluğun standartları izlenir.
Depolanan materyalin orta ve uzun vadede korunmasını kolaylaştırır. Veri setlerinin ve metaverilerin doğruluğu ve bütünlüğü için uzman küratörlüğü ve kalite güvencesi mekanizmalarına veya hükümlerine ve ayrıca sorunların tespit edildiği durumlarda depozitörlerle irtibat kurma prosedürlerine sahiptir. Yetkisiz erişimi ve içeriğin yayınlanmasını önlemek için genel kabul görmüş uluslararası ve ulusal güvenlik kriterlerini karşılarlar ve gizlilik ve mahremiyeti korumak için depolanan verilerin hassasiyetine bağlı olarak farklı güvenlik seviyelerine sahiptir.
OpenAIRE uygun dijital arşivi bulmanıza da yardımcı olabilir. İlgili sayfaya buradan ulaşabilirsiniz.
Biliyor muydunuz?
Diğer bilimsel yayın türleri (hakemli olmayan makaleler, monograflar, konferans bildirileri, raporlar, …) yetki kapsamında değildir, ancak bunları da açık hale getirmek açık bilimin destekleyen iyi bir uygulama olacaktır!
Yayının kabul edilmiş bir versiyonunu (diğer adıyla Yazarın Kabul Edilmiş Makalesi – AAM; veya yazarın son baskısı) bir depoya depolayarak, aşağıdaki koşullardan birinin karşılanması halinde yayınınızı hemen açık erişime açabilirsiniz:
Telif Hakkı Devir Anlaşması imzaladıysanız, ancak yayıncı AAM’nin veya düzenlenmiş versiyonun (yani Version of Record – VoR) bir depoya yüklenmesine izin veriyorsa.
cOAlition S tarafından özetlenen Hakları Saklama Stratejisini uygulayarak yayınlanan makalenin telif hakkını saklı tuttuysanız.
Biliyor muydunuz?
Yazarların, özellikle açık erişim olmayan mecralarda yayın yaptıklarında, muhtemel yayıncılarla etkileşime girmeleri gerekebilir. Açık erişim yükümlülüklerine uyumu kolaylaştırmak için, araştırmacıların yayıncılara hibe sözleşmesi yükümlülüklerini (lisanslama gereklilikleri de dahil olmak üzere) makale gönderimi sırasında bildirmeleri teşvik edilmektedir. Örneğin, makalelerine aşağıdaki ifadeyi ekleyerek: “Bu çalışma Horizon Europe hibesi [hibe numarası] kapsamında Avrupa Birliği tarafından finanse edilmiştir. Hibe Sözleşmesinde belirtildiği üzere, yararlanıcılar, en geç yayın sırasında, Creative Commons Attribution International Public License (CC BY) veya eşdeğer haklara sahip bir lisansın mevcut en son sürümü altında, yayımlanmış versiyona veya yayın için kabul edilen hakemli makalenin son haline güvenilir bir dijital arşiv aracılığıyla açık erişim sağlandığından emin olmalıdır. CC BY-NC, CC BY-ND, CC BY-NC-ND veya eşdeğer lisanslar uzun metin formatlarına uygulanabilir.”
“This work was funded by the Εuropean Union under the Horizon Europe grant [grant number]. As set out in the Grant Agreement, beneficiaries must ensure that at the latest at the time of publication, open access is provided via a trusted repository to the published version or the final peer-reviewed manuscript accepted for publication under the latest available version of the Creative Commons Attribution International Public License (CC BY) or a license with equivalent rights. CC BY-NC, CC BY-ND, CC BY-NC-ND or equivalent licenses could be applied to long-text formats.”
Yayın sözleşmesi hibe sözleşmesi yükümlülüklerine aykırıysa, yazarlar bu sözleşmenin şartlarını müzakere etmeli ve alternatif olarak farklı bir yayın yeri/seçenekleri aramalıdır.
Nerede yayın yapacağınız konusunda kısıtlı değilsiniz. Açık erişim dergilerde veya abonelik yoluyla sağlanan dergilerde yayın yapabilirsiniz. Bazı Açık Erişim dergileri, yazarlardan bilimsel çalışmalarını Açık Erişim yayımlamak için bir ücret talep eder (yani Makale İşleme Ücretleri – Arcticel Processing Charge (APC)).
Yalnızca tamamen Açık Erişim bir dergi veya platformdaki APC maliyetleri projeye yansıtılabilir.
Açık Erişim seçeneği sunan geleneksel abonelik tabanlı bir dergide (Hibrit dergiler olarak adlandırılır) yayın yapmak için yapılan APC hibe kapsamında karşılanmayacaktır. Makale İşlem Ücretleri (APC’ler) söz konusu olduğunda, proje süresince geri ödeme almaya hak kazanırsınız. Ancak açık erişim yayıncılık maliyetlerini proje teklifinizin bütçesine dahil etmelisiniz.
APC’lerden kaçınabilirsiniz!
Araştırmanızı açık erişimli hale getirmenin herhangi bir maliyeti olması gerekmez. Makalelerinizi bir dijital arşive koyarak veya APC ücreti almayan bir açık erişim dergisi bularak, ücretsiz olarak açık erişim sağlayabilirsiniz. Avrupa Komisyonu hibe sahipleri de Open Research Europe platformunda ücretsiz yayın yapabilirler. Bu platform, Avrupa Komisyonu tarafından tüm konu alanlarında Horizon 2020 ve Horizon Europe fonlarından karşılanan araştırmaların yayınlanması için oluşturulmuş bir açık erişimli yayın platformudur.
Biliyor muydunuz?
Yayınlar için Bütçe = Ortalama APC x yayın sayısı.
Ortalama APC hesaplamak için şu yöntemlere göz atabilirsiniz:
Yöntem 1:
Konsorsiyum tarafından kullanılan dergilerin listesine dayalı ortalama APC (yayıncı web sitelerinden fiyatlara bakın ve/veya bir kütüphaneciye danışın).
Yöntem 2:
Genel piyasa rakamlarına dayalı ortalama APC. Björk & Solomon (2014), yerleşik AEK dergiler için Makale İşlem Ücretlerinin (APC) ortalama fiyatını yaklaşık olarak tahmin etmiştir. 1.020 EUR ve hibrit dergiler (bireysel makaleler için OA seçeneğine sahip abonelikli dergi) için yaklaşık 1.980 AVRO’DUR. Yakın zamanda, üniversiteler ve araştırma kurumları tarafından OA dergi makaleleri için ödenen ücretlere ilişkin veri kümelerini Github’da açık bir veritabanı lisansı altında yayınlayan Open APC girişimi, tam OA dergiler için ortalama ödemeyi 1.484 EUR olarak tahmin ederken, hibrit dergiler için ortalama ücret 2.492 EUR olarak paylaşmıştır.
“Açık erişim arşivlerinin çok geniş bir yelpazede ele alınması mümkündür. İçeriğindeki akademik çıktılara herhangi bir ücret ödeme ya da kayıt olma gereksinimi olmaksızın erişilebilen ve belli standartlara uyumlu olması gereken açık erişim arşivleri merkezi veya bütünleşik bir yapıda olabileceği gibi, belli bir kurum/üniversite ya da alan/disipline özel olabilir. Merkezi yapıdaki açık erişim arşivleri için akla gelen ilk örnekler Zenodo ve OSF‘dir. Bütünleşik yapıdaki açık erişim arşivlerine Türkiye’deki tüm açık erişim arşivlerinin içeriğini harmanlayan Türkiye Akademik Arşivi Harman verilebilir. Belli bir konuya/disipline özel olarak geliştirilmiş açık erişim arşivlerine bilgisayar ve bilgi bilim odaklı CiteSeerX verilebilir. Ayrıca, yalnızca belli türdeki çıktıların (örneğin, veri setleri) depolandığı açık erişim arşivleri de vardır. Veri arşivlerinin listesine re3data.org aracılığıyla erişim sağlanabilir.” Kaynak
Üniversitemizin akademik ve idari personeli, öğrencileri, tarafından bilimsel dergilerde yayınlanmış makaleler, araştırma projeleri, konferans metinleri, raporlar, ders notları ve İTÜ’ nün tüm enstitülerinde üretilmiş yüksek lisans ve doktora tezleri İTÜ Akademik Açık Arşivinde (İTÜ AAA) yazar/eser sahiplerinin izinleri dahilinde yer alması ve sınırsız erişime sunulması amaçlanmaktadır.
Sisteme öncelikle Fen Bilimleri Enstitüsünün 1992-2014 yılları arasındaki yüksek lisans ve doktora tezleri yüklenmiştir. Diğer enstitülerin tezleri yüklenmeye devam etmektedir..
2014-2018 yılları arasındaki yazar isteği üzerine erişime kapalı olan tezlerin PDF dosyaları sisteme yüklenmemiştir. İlgili tezlerin kütüphanedeki basılı kopyasına erişim mümkün olmamaktadır.
Açık arşivde bulunan çalışmalardan yararlanıldığında, kullanan kişinin kaynak göstermesi bilimsel etik açısından gerekli ve zorunludur. Kaynak gösterilmesinde kullanılan çalışmanın adı ve yazarıyla birlikte açık arşivin URL adresi verilecektir. Kaynak
Türkiye’de gerçekleştirilen açık bilim çalışmaları ve etkinlikleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için Açık Bilim Türkiye sayfasını takip edebilirsiniz.
Bu konu rehberi, açık bilim, açık erişim ve ilgili konulara ilişkin temel bilgileri paylaşmak amacıyla oluşturulmuştur. Rehberin içeriğine TÜBİTAK-ULAKBİM Açık Ders Platformu kaynaklık etmektedir. Platformdaki ders içeriğinden yapılan alıntılarla açık bilim konusunda farkındalık yaratılmaya çalışılırken, daha detaylı bilgi edinmek isteyenler için metin içinde yönlendirmeler kullanılmıştır. Türkçe içeriğin veya çevirilerin olmadığı durumlarda yönlendirmeler doğrudan orijinal dildeki sayfalara yapılmıştır.
“Açık Bilim, araştırma verilerinin, laboratuvar notlarının ve diğer araştırma süreçlerinin, araştırma ile araştırmanın dayandığı veri ve yöntemlerin yeniden kullanımına, yeniden dağıtılmasına ve çoğaltılmasına olanak tanıyan koşullar altında serbestçe erişilebilir olduğu, başkalarının işbirliği yapabileceği ve katkıda bulunabileceği bilim pratiğidir (FOSTER Açık Bilim Tanımı). Özetle Açık Bilim, işbirliği içindeki ağlar aracılığıyla paylaşılan ve geliştirilen şeffaf ve erişilebilir bilgidir (Vicente-Sáez & Martínez-Fuentes 2018).” Kaynak
“FOSTER taksonomisine göre, “Açık bilim, bilimsel araştırmaları, verileri ve yayımlamayı, sorgulayan bir toplumun tüm kesimleri için erişilebilir kılma hareketidir.” bir grup ilke ve uygulama olarak tanımlanabilir:
İlkeler: “Açık Bilim, araştırmalar için artan şeffaflık, yeniden kullanım, katılım, işbirliği, hesap verebilirlik ve tekrarlanabilirlik ile ilgilidir. Kapsayıcılık, açıklık, eşitlik ve paylaşım gibi ilkeler aracılığıyla araştırmaların kalite ve güvenirliğini artırmayı amaçlamaktadır. Yaşam ve Doğa Bilimleri, Mühendislik, Matematik, Soyal Bilimler ve Beşeri Bilimleri kapsayan açık bilim basit olarak, araştırmanın gerektiği gibi yapılması şeklinde düşünülebilir” (Open Science MOOC).
Uygulamalar: “Açık Bilim, -araştırma çıktılarına erişimin açılması, veri paylaşımı, açık not defterleri, araştırma değerlendirmede şeffaflık, (mümkün olduğunda) araştırmaların tekrarlanabilirliğini sağlama, araştırma yöntemlerinde şeffaflık, açık kaynak kod, yazılım ve altyapı, yurttaş bilimi ve açık eğitim kaynakları dahil olmak üzere- bilimin yapılma biçimindeki değişiklikleri içerir.” Kaynak
“Açık bilim için yapılan en kısa ve öz tanım “Açık bilim, bilimdir” şeklindedir [1]. Gerçekten de açık bilim ile kastedilen bilimin kendisinden farklı bir şey değildir. Bilim var olduğundan beri, bilime ilişkin süreçler ve çıktılar da vardır ve tüm bunların mümkün olduğunca şeffaf olması gerekmektedir. Benzer şekilde, bilimsel her türlü çıktının herkes tarafından erişilebilir olması gerektiğini savunan “açık erişim” kavramının ilk kez 2002’de Budapeşte Açık Erişim Bildirgesinde kullanıldığı kabul edilse de [2] bu eylemin varlığı çok daha öncesine dayanmaktadır. Özellikle fizikçilerin çalışmalarını internet üzerinden açık erişimli olarak paylaştığı arxiv [3], 1991 yılında kurulmuş ve açık erişim anlamında öncülük etmiş bir platformdur [4]. Bu anlamda, bilimsel çıktılara herkes tarafından erişiminin gündeme gelmesindeki en önemli gelişmenin bir erişim devrimi olarak kabul edilen internet olduğu açıktır. Internet her şeyi olduğu gibi akademik yayıncılığı da etkilemiş ve yayıncılık basılı ortamdan dijital ortama kaymıştır. ” Kaynak
İTÜ ve EELISA’daki açık bilim çalışmaları, açık bilimin toplumsal katkısı ve gelişimine yönelik beklentilerin yer aldığı röportaj, 10 Temmuz 2024 tarihinde İTÜ Haberler’de yer aldı. Yazının detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
EELISA açık bilim metodolojik araç kiti, stratejik planlama ve uygulama kılavuzu vb. açık bilimin politikadan uygulamaya dönüştürülmesi sürecinde yararlanabileceğiniz güvenilebilir içeriğe EELISA Açık Bilim sayfasından ulaşabilirsiniz.
Konu rehberi içeriğine ilişkin izlemenizi önerdiğimiz video kayıtları:
Bu sayfa, Kütüphanemiz tarafından sunulan basılı/elektronik koleksiyonlardan yararlanmanıza ve hizmetlerimizle ilgili detaylı bilgilere hızlıca ulaşmanıza yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.
İTÜ Kütüphaneleri’nde koleksiyon geliştirme işlemi İTÜ mensuplarının istekleri ve konu uzmanlarının seçimi doğrultusunda yapılmaktadır. Koleksiyonumuzda olmayan bir eserin Kütüphanemize satın alınması için yayın istek formu doldurabilir ya da başka bir kurumda yer aldığını belirlediğiniz bir esere ulaşmak için Kütüphanelerarası ödünç yayın / belge sağlama formları nı kullanabilirsiniz.
Kütüphanemiz tarafından sunulan hizmetlerden yararlanmak için ihtiyaç duyabileceğiniz tüm belgelere ve formlara bu linkten ulaşabilirsiniz.
İTÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün tez yazım ve kılavuz ve şablonlarına Enstitü sayfasındaki belgeler bağlantısından ulaşabilirsiniz.
Basılı koleksiyonumuzun büyük bir kısmı açık raf düzeninde olup ABD Kongre Kütüphanesi Sınıflama Sistemi (Library of Congress, LC)’ne göre yerleştirilmiştir. Her konunun harf/harflerle ve rakam/rakamlarla ifade edildiği bu sisteme uygun olarak ihtiyacınız olan basılı koleksiyona erişim sağlayabilmeniz için bina içerisinde yönlendirmeler bulunmaktadır. LC Sınıflama Sistemi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
LC Sınıflama Sistemi ana şeması aşağıda verilmiş olup detayları ilgili konu başlığına tıklayarak görüntüleyebilirsiniz.
Bu başlık altında elektronik kaynak sağlama politikası doğrultusunda Kütüphanemiz tarafından deneme erişimine açılan veritabanlarına ilişkin içerik sunulmaktadır.
İTÜ Kütüphaneleri’nde koleksiyon geliştirme; Üniversitede yapılan eğitim-öğretimi desteklemek, araştırma faaliyetlerine yardımcı olmak, kullanıcıların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmaktadır. Uzmanlarımız tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda uygun görülen içerik abonelik, satın alma, bağış ya da değişim yoluyla koleksiyona dahil edilmektedir.
Elektronik kaynak koleksiyonunun geliştirilmesi sürecinde sınırlı süreli kullanıma açılan farklı elektronik kaynaklar “Deneme Erişimleri” başlığı altında yer almaktadır. Deneme erişimi duyuruları hem Kütüphane web sayfasından hem de e-posta aracılığıyla siz değerli araştırmacılarımızla paylaşılmaktadır. Deneme süresi sonrasında elektronik kaynak sağlama politikası doğrultusunda değerlendirmeler yapılmaktadır.